Bu yol menfaate kapalıdır

Risale-i Nur mesleği iman hakikatleriyle ahiret hayatımızı kurtardığı gibi dünya hayıtımızı da güzelleştiren uh-revî bir meslektir.

Hem ahiretimiz, hem de dünyamız için paha biçilmez faydaları vardır. Kesinlikle maksadı dünyayı ve dünya menfaatlerini elde etmek değildir. Dünyanın mal ve kazancı, makam ve mertebesi, elde edilmesi hedeflenen çeşitli çıkarları onun yanından bile geçemez.

Bediüzzaman'ın ne dâhilde, ne hariçte bulunan cereyanlara özellikle siyasetli cemaatlere hiçbir alâka peyda etmemesi ve Risale-i Nur şakirtlerini o cereyanlara temastan men etmesi Risale-i Nur'un uhrevî mesleğini korumak içindir. Temas edip alakadar olsa belki Risale-i Nur'un dairesine binlerce insan girecekti fakat Nurun uhrevî mesleği sarsılacaktı.

Söz konusu bazı cereyanlar özellikle siyasetli cemaat kavramı içerisine dâhil olanlar vasıtasıyla sadece uhrevî olarak kalması gereken hareketleri birer dünyevî meslek hâline getirmişlerdir.

Dünyevî bir meslek vaziyetine düşmek ise ihlâsı ortadan kaldırmakta, Dine hizmet yerine şahısların menfaatlerine çalışan yapıları ortaya çıkartmaktadır.

İşte, Bediüzzaman bu tehlikenin önüne geçmiş ve talebelerini bu cereyanlarla ve siyasetli cemaatlerle alâkadar olmaktan men etmiştir. "Bu alâkasızlık ve içtinabın en ehemmiyetli sebebi: Mesleğimizin esası olan ihlâs bizi men ediyor. ünkü, bu gaflet zamanında, hususan tarafgirâne mefkûreler sahibi, her şeyi kendi mesleğine âlet ederek, hattâ dinini ve uhrevî harekâtını da o dünyevî mesleğe bir nevi âlet hükmüne getiriyor. Halbuki, hakaik-i imaniye ve hizmet-i nuriye-i kudsiye, kâinatta hiçbir şeye âlet olamaz. Rıza-i İlâhîden başka bir gayesi olamaz."1 Uhrevî mesleklerin Cenab-ı Hakkın rızası dışında başka bir gayesi ve hedefi yoktur. Eğer varsa o meslek dünyevî bir meslektir.