Eski kavramlar yeni düzen

Çağımızın entelektüeli bir politik nevrotiktir. O, kendi kafasında, kendisine ait bir demir perde taşıyor.

Koestler'in idraki tarumar eden bu tespiti, rahmetli Ekrem Tahir'in "Işığa ve yıldızlara erişilmesin diye gök kubbemizi taşlarla örmüştür" diye mahkûm ettiği "Türk aydını" için geçerli galiba.

Bütün alana sirayet etmiş bu ruh hali.

Ezberler yönlendiriyor zihinleri.

Tarihin kenarında yaşamanın kolaycılığı bu işte.

Işığı gösterenlere gözümüzü kapatarak mukabele ediyoruz.

Gözlerimizi kapatsak da yıkılan bir dünyanın tam ortasındayız.

Ve... yıkıntılar arasında eski kavramlardan medet umuyoruz.

Ben bıkmadan usanmadan söyleyeceğim.

Yapısal sorunları tartışmalıyız, mutlak zannettiğimiz sisteme ilişkin fundamental sorgulamalar yapmalıyız.

Söz gelimi, cari sistem içinde politikalar oluştururken, geleceğin tasarımı için "itibari parayı" sorgulayıp, en azından, Amerikan merkez bankasının ve doların iktidar alanını daraltacak formüller üretmeliyiz.

"Bizimkiler neoliberal muhasebe sistemine amentü derecesinde inanırken, bu nasıl olacak" diyeceksiniz.

Biz yapmasak yine oyunun dışında kalacağız.

Önümüzdeki süreçte Türkistan'da Brics ülkeleri, dolar egemenliğini aşmak için bir toplantı yapacaklar.

Çin ve Rusya, dolar egemenliğindeki itibari para sistemine karşı, öteden beri arayış içindeler.

Biz Amerikan sisteminin şekillendirdiği batı bloku içinde uğraşırken, Türk dünyasının da içinde bulunduğu bu arayışlara kayıtsız kalmamız, en azında