Bugünlerde Amerikan yönetiminin strateji belgelerine bakan herkes aynı satırı fark eder: "ABD artık dünyayı kontrol edemez." Cümle kısa, yalın ama taşıdığı anlam büyük. Çünkü bu cümle, sadece bir strateji değişikliğini değil, imparatorluk hafızasında bir kırılmayı ilan ediyor.
Peki nedir bu kırılma
Küresel düzenin temeli, borca ve enerjiye dayalı bir tahakküm sistemiydi. ABD doları, sadece para değil, baskı mekanizmasıydı. Enerji, sadece ısınma aracı değil, siyasi dizaynın anahtarıydı. Kim petrolü kontrol ederse, elektriği, üretimi, yaşamı kontrol ediyordu. Şimdi bu düzen sarsılıyor. Çünkü dünyada artık iki gerçek var: Biri çöken borç sistemidir, diğeri ise artık "merkez" olmayan bir merkezin saldırgan refleksleridir.
Bakın Avrupa'ya...
AB, Von der Layen eliyle ABD'den 700 milyar dolarlık LNG alımına imza atıyor. Üç katı maliyetle! Neden Bir yandan Rusya'yla savaş sürdürüyoruz söylemi, diğer yandan ABD'ye dev fon aktarımı. Bunun adı işbirliği değil. Bunun adı "haraçtır." Roma'nın lejyonları nasıl çevre halklardan vergi topladıysa, bugün de Atlantik imparatorluğu kendi çevresinden bu "enerji vergisini" topluyor. Sözde NATO dayanışmasıyla, özde Amerikan merkezli düzene bağlılık töreni yaşanıyor.
Ama buradaki asıl mesele semboller değil. Gerçek şudur: Avrupa artık siyasi karar alamaz durumda. Çünkü ekonomik egemenliği kalmamıştır. Çünkü enerji tedarikini kendisi belirleyememektedir. Çünkü yatırım fonları bile Atlantik ötesine yönlendirilmektedir. Avrupa bugün tam anlamıyla bir vekildir. Siz bakmayın Alman şansölyesi Merz'in "Pax Amerikana bitti" dediğine. Amerika'ya bağımlılık her geçen gün daha da derinleşiyor Avrupa'da.
Gelelim Latin Amerika'ya...
Venezuela, sadece petrol üreticisi bir ülke değil. Aynı zamanda Monroe Doktrini'nin test alanıdır. ABD'nin askeri hamleleri, petrol el koymaları, yaptırımlar ve hatta Trump'ın "Venezuela'ya kara harekâtı" çıkışı, sadece bir ülkeye değil, tüm bölgeye bir mesajdır: Ya bize boyun eğin ya da sefaletle yaşayın.
Ama artık Latin Amerika o eski Latin Amerika değil. Toprak reformları için savaş veren halklar, bugün çok daha örgütlü. Her biri, geçmişin darbe hafızasını taşırken, bugünün çok kutuplu dünyasında yeni seçenekleri araştırıyorlar.
Ve bütün bu gelişmelerin içinde ABD'nin yeni strateji belgesi neyi söylüyor
"Etki alanları oluşturacağız."

5