Hep dedim, "bunlar örgüt kafasından kurtulamazlar!"

Bildikleri tek dil ideolojik entegrizm üzerine yükselen terör dili.

Zorlanacaklar tabi... Elli yıldır milletin başına bela ettikleri dilden kurtulmak kolay mı

İdeolojik mevzilerini kaybettiklerini en iyi onlar biliyor lakin.

İdeoloji mi Şiddetle zehirlenmiş zihinlerini ideoloji ile perdelediklerini bilmeyen yok.

Tel tel dökülüyorlar, bilinenler aşikâr oldu, taşeronluk meselesi bizzat terörün patronları tarafından dile getiriliyor.

Siyonizm'in aparatı olduklarını yedi yaşındaki çocuk bile biliyor!

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, geçenlerde söylediği "Kürtler İsrail'in doğal müttefiki" sözüyle kimi kastettiğini bilmeyen var mı

ABD'nin, Avrupa'nın hasta adamı Almanya'nın, son iki yüzyılda girdiği her yerden kovulan Fransa'nın terör örgütü üzerinden neler yaptıklarını da bilmeyen yok.

Onun için biz, "Cümle varlığın birliği ve kardeşliğine inanan Türk milleti" olarak o "yetmiş iki tarafla" uğraşmada şerbetliyiz.

Daha ileri gideyim isterseniz... Bu bölgede ameliyat yapmak isteyenlerin oyunlarını bozan ülkedir Türkiye.

Biz hukuk diyoruz, kardeşlik diyoruz, hep birlikte yükselelim, bir düzen tesis edelim istiyoruz.

Gelinen nokta ortada. Coğrafya'nın derin tarihinin harekete geçtiğini krizin pençesinde kıvranan emperyalistler biliyor.

Yine de muhataplığı hazmetmeleri ve gelişmeleri kavramaları için bunların örgüt kafasından kurtulmaları gerekiyor. Ki bu bir irade meselesidir. İrade göstermenin ön şartı ise özgürlük. Emperyalizmin kucağında kahyalık yapan terör örgütünün diktelerini dile getirenlerin özgürlükle pek alakası olmasa gerek.

Olsun... gösterdikleri çaba yine de bir mesafe sayılmalı. Zor kullanma hakkı ile rıza üretme denklemini şimdiye kadar iyi yürüten devletin, DEM'lilerin "sündürme uyanıklığını" bir adım sonra panikle tekzip ettikleri "dil sürçmelerini(!)" kayıt altına alarak absorbe edeceğini de biliyoruz.