Kardeşim Karahasanoğlu

Allah rahmet etsin. Mekânı Cennet olsun. Fani dünya diyoruz. Dünya da, fani değil. Biz de fani değiliz. Hani müminler, bu geçici imtihan hayatından, Cennet hayatına uyandıkları zaman, süreyi çok kısa bulan bir hayretle, "Biz ne zaman ölmüştük ki" diyecekler ya; biz de öyle kısa bir zamanda, bizden önce giden kardeşlerimize katılacağız. Allah, her gün kırk rekat namazda en az kırk defa tekrarladığımız, kırk defa da "amin" dediğimiz iman ve ahlak nimetini lütfettiği Hak yoldan ayırmasın. Allah'ın sonsuz rahmetinin bir nişanesi olarak insan, bu dünya mahlukatının bütününden üstün yaratılmıştır. Adaletinin gereği olarak da, bu dünya mahlukatının, kuşlarından, balıklarından, ceylanlarından, yüce bir iman ve ahlak ile sorumlu kılınarak, bu iman ve ahlakı reddederek zulüm, kötülük ve ahlaksızlık yoluna sapanlar, eşsiz adaletinin bir gereği olarak da, cezalandıracağını haber vermektedir. Münafıklık, münkirin inkar dürüstlüğünden mahrum olarak Müslüman aldatandır. Buradaki nimet ve mahrumiyetleri zikrederek, Merhum kardeşim Mustafa Karahasanoğlu'nu, yeni mühendis olduğu günden beri tanıyorum. Yarım asrı geçti hiç ayrılmadık. Bu derece yakın bir dost hüviyetiyle şehadet ediyorum ki: Bu kardeşim, bu yarım asrını, İslam'ın iman ve ahlak değerlerine hizmet için en ön safta, adeta bu yolda şehit olmak, azmi ve iradesiyle gayret etti. Fedakârlıklarda bulundu. Bu gayretten ve kararlılıktan bir an geri kalmamalıydı ki, ya gazi veya şehit olmalıydı. Hak yolda, millet ümmet ve insanlık davasında, fedakarlığında en ön safta oldu. Kardeşler olarak ve ailece bu ön safı bırakmadılar. Böyle bir karar ve azimle hizmette ön safa ulaşmak, Allah'ın lütfuyla şehadete de ulaşmaktır. Mustafa bey kardeşim ile ilk tanışmamız, benim bir topluluk karşısında yaptığım konuşmayı dinleyenler arasındaymış, sonunda konuşmayla ilgilenen ve aktif bir gençle tanışıp memnun olmuştuk. Aradan günler aylar geçti, Milli Gazete ve Yeni Devir gazetelerinde en yakın yardımcılarımdan biri oldu. Ankara'daki işlerimin yoğunluğundan "burada sana daha fazla ihtiyaç var" dedim. Bütün düzenini bozmakta tereddüt göstermeden geldi. Beraberlik kesintisiz devam etti. Cuma dergisini çıkarırken, "Sen yazarlarımızdan biri olacaksan çıkaracağım. Yoksa çıkarmayacağım" dedi. Dergi ve gazeteler, çok çeşitlidir. Büyük kısmı ticari. Bu ticari kesim, çoklu bir koalisyondur. Magazin kısmı vardır. Muhalefet çeşitlemesi ile tarafsız görünme imkanını kullananlar vardır. Kavganın meraklısı, gazete almak için vakti ve imkanı geniş muhalefet adına, banka şubeleri de olan ana muhalefeti destekleyen