Kıtlama

Doğu bölgelerinde çay içilirken genellikle şeker çaya karıştırılmıyor, "kıtlama" yapılıyor
İran'dan ülkemize geçen kıtlama şekerli çay içmenin çıkış hikâyesi ise fıkra gibi.
18. yüzyılda ve 19. yüzyıl başında İran ve Irak gibi ülkelerde çayı tatlandırmak için hurma ve üzüm gibi meyveler kullanılmaktaydı. İngilizler, ürettikleri şekeri İran'a satmaya kalkmışlar ancak başarılı olamamışlar. Bunun üzerine, İranlı mollalarla irtibat kurdular ve mollaların vereceği fetva karşılığında kazancın 10'unu teklif ettiler
Nitekim bir cuma namazında (İran'da cuma namazları o bölgenin en büyük camisinde ve çok kalabalık olarak kılınıyor) cuma hutbesinde mollalar şu vaazı verdi:"Siz Allah'ın nimeti olan hurma ve üzümü nasıl olur da çaya katarsınız! Bundan böyle çaya şeker katacaksınız!"Bu vaazdan sonra İranlılar çaya şeker katmaya başladılar. İşler yoluna girince İngilizler, mollalara verdiği 10 payı satışların iyi gitmediği gerekçesiyle ödemediler.
Peki ne oldu Molalar ikinci bir fetva buyurdu:"Gâvurların yaptığı şekeri çaya katmak caiz değildir!"Bu fetva üzerine İranlılar evlerindeki şekerleri sokaklara döktüler İngiliz firmaları mecburen, mollalarla yeniden masaya oturdu.
Fakat mollalar bu sefer 20 pay istedi İngilizler çaresiz kabul ettiler.
Mollalar cuma hutbesinde bu sefer: "Biz size 'çaya şeker katmayın' dedik ama 'sokaklara dökün' de demedik, şekeri sokağa dökmeyeceksiniz; şekeri çaya batırarak içeceksiniz!" diye fetva verdiler.