Tebessüm

Genç yaşta emekli olan albay, evde sürekli oturmaktan, hanımıyla münakaşa etmekten sıkılınca, bakkalına gider:

-"Sana ayda on bin lira para vereyim, bunun karşılığında seni her gün denetleyeyim!" der.

Teklifi cazip bulan bakkal, hem para kazanacağım hem de deneyimli bir albayın uyarısını, yardımını alacağım, diyerek hemen kabul eder.
Emekli albay, ertesi gün sabah 08.00'den akşam mesai sonuna kadar bakkal dükkânını denetlemeye başlar. Bakkal bir gün bile geçmeden denetimden sıkılır, baş edemez duruma gelir
Dayanamaz;

- "Albayım, al şu on bin liranı, ben bu işten vazgeçtim!" diyerek, anlaşmayı bozar.

Emekli albay, manav, kasap, kırtasiyeci derken tüm esnafa aynı teklifi yapar. Ancak bir süre sonra hepsi denetimden sıkılarak anlaşmayı bozar. Son olarak gittiği manifaturacı ile yıldızları barışır. Denetim işi aylar sürer. Çok güzel anlaşırlar. Manifaturacı albayın her isteğini 'başüstüne' diyerek yerine getirir. Olanlara bir anlam veremeyen albay;

-"Yahu arkadaş, bütün mahalle esnafı denetimden sıkıldı. Seninle gayet iyi çalışıyoruz. Nitekim bu başarımızın sana göre sırrı ne" diye sorar. Manifaturacı hazır ola geçip cevap verir:

-"Albayım, ben de emekli başçavuşum."


Napolyon'a karşı ayaklanmaya kalkışan General Malet'e mahkeme başkanı sormuş:

-Taraftarlarınız kimlerdi
Generalin cevabı beklenmedik bir sözdür:

-Başarsaydım en başta siz!

İki deli konuşuyorlardı:
- Dünyadaki bütün mücevherleri ve elmasları satın almak istiyorum.
- Boşuna heveslenme; satmaya hiç niyetim yok!

Toplu sözleşme pazarlığından yeni çıkmış sendika başkanı, salonda toplanmış isçilere ateşli bir nutuk çekmektedir: