Malum imtihan dünyası, hiçbirimizin hayatı kolay değil. Atalarımızın dediği gibi; herkesin kazanı kapalı kaynar... Önemli olan; mutluluğun çoklukta değil, az olanda ama gerçek olanda olduğunu fark edebilmek. Ve Arada kendimize küçük mutluluklardan hava delikleri açabilmek.
Kimileri için güne ağrısız sızısız başlayabilmek, kimileri için onun sesini duymak, kimileri için iyilik yapabilmek mutluluk Kimilerimiz için ise;Engebeli, mıcırlı bir yolda uzun süren yolculuktan sonra dümdüz asfalta geçiş yapmak.Elektrikli süpürge başlığının bazı bölgelere sıfır girmesi.Coşkuyla verdiğiniz selama coşkuyla karşılık almak.Kışlıkları çıkarırken kıyafetlerin cebinde geçen seneden unutulmuş para bulmak.Çekirdek paketinde kabuksuz çekirdeğin denk gelmesi.Durakta yığın hâlinde aynı otobüsü beklerken otobüsün gelip kapısını tam senin önünde açması.Alışverişte pantolonun paça boyunun "laaaaps" diye oturması.Dönerin son lokmasıyla içeceğin son yudumunu denk getirebilmek.Artık sadece kırıntılar kaldı derken, kırıntıların arasından bütün cips çıkması.Sabah uyanıp camdan bakınca her tarafı bembeyaz görmek.Günü dar eden baş ağrısının dinince dünyanın daha bir güzel görünmesiKaldırım taşları arasından, kayanın tepesinden fırlamış bir çiçek görmek.Kavanozun, şişenin üzerindeki kâğıdı şişeyi tertemiz bırakarak bir seferde çıkarmak...Pudingin dibini sıyırmak.Pisilerin keyiften gırıl gırıl çıkardıkları o mayhoşluk sesiOynayan, gülüşen çocukları izlemek.Uyandığınızda uzunca bir müddet gerinip, koca bir "ohh" çekmek.Taze demlenmiş çayın üstüne varmak!..Belirli bir yaşın üstündeki çiftlerin el ele yürüdüğünü görmek, onlar adına mutlu olmak, tebessüm etmeden duramamak.