Bağdat'ta yaşamış büyük velilerden olan Behlül Dânâhazretleri, bir pazar yerinde üç tane kuru kafa koyarak, birini bedavaya, birini az bir paraya, bir diğerini ise ağırlığınca paraya satacağını ilan eder
Bu kuru kafaları gören pazar halkı şaşkına döner. Kuru kafaların üzerinde; taş kafa, boş kafa ve hoş kafa yazılıdırMeraklanan mümin bir zat bunda bir hikmet var diyerek Behlül Dânâ hazretlerinin yanına yaklaşır ve sorar:"-De hele ey Allah'ın sevgili kulu, bu üç kuru kafayı niye böyle ayrı ayrı fiyatlarla satışa sunarsın Nihayetinde üçü de kuru birer kafa. Bunun hikmeti nedir ola"Behlül Dâna hazretleri baş tarafta duran kuru kafayı eline alıp anlatmaya başlar:"-Bu kuru kafa hayatta iken kimsenin sözünü dilemez, her vakit kendi bildiğini yapar, dikine hareket ederdi. Kendisine yapılan en güzel nasihatlerden zerre kadar nasiplenmedi. Onun için bunun adı 'taş kafa'dır, hiç değeri olmadığından bedavaya veriyorumBu kuru kafa ise, dünyada iken her faydalı nasihati can kulağı ile dinledi, fakat o nasihatleri hayatına hiç tatbik etmedi. Yine kendi bildiği doğruları kabul etti. Bu nedenledir ki, bu kafanın adı 'boş kafa'dır. Fiyatı yine de nasihatlere kulak verdiğinden dolayı az bir para ediyor