İyi bayramlaaar Rabbim nice bayramlara huzurla sağlıkla barışla mutlulukla erdirsin diyor, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpüyor,akranlarıma uzaktan 'çak' yapıyor, belki lazım olur diye 'bayram ziyareti talimatnamesini' hizmetinize sunuyorum
Kural bir, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öp. Hepimizin kafasında "Önce kimden başlamalı Bu çok genç öpmeli mi elini Öptürmese, illa da ısrarcı olmalı mıyım Eli öptükten sonra o da beni öpecek mi, kafayı boşuna mı uzattım" gibisinden sorular cirit atar... Dert etme, tercihe göre ya cebi dolgun ya da en olgun kişiden başla.-İlk ziyarette ikrama, çaya, meşrubata, hele de tatlıya yüklenme; zira sırada gidilecek birçok ev, yenecek birçok ağır tatlı var. Şeker koması kapıda... Çocuksan, ikinci çikolatayı alma. Annenin kaşlarına bak; büyük ihtimalle sana kaşlarını kaldırıyordur. Üstüne bir de "Müberra Hanım çok yemesin sonra midesini bozuyor" diyorsa evde yiyeceğin paparayı hesapla. Astarı yüzünden pahalıya gelmesin...-Sırıtarak konuş, kibar ol. Samimiyetsiz dursa da bayram ziyaretlerinde kendini kasa kasa, kibar kibar konuşulur. Kızsan "durun yardım edeyim Ayla Teyze" diye yalandan sor. "Ahah, zahmet etmeyin ben çekerim zigonu" diye atlamak hanımkızlık pozisyonunda iki puan kazandırır. Delikanlılar, ayak parmaklarını kıvırarak oturun; bu da "çok efendi çocuk" imajı verir.-Günlük yarım kilo şekerleme, bir kilo tatlı, iki litre çay meşrubat sonrasında tat alma duyusu körelir, artık her şey bulanıktır. Az önce uğranılan banyo terlikleriyle salonun ortasına kadar gelmek olasıdır. Böyle bir misafir de körolmayasıcadır! Ağzına, şuuruna, eline ayağına mukayyet ol!-Misafir, umduğunu değil bulduğunu yer. "Kuş sütüme buz alabilir miyim" tadında tavırlar takınma. Kovulma eşiği, samimiyetle yükselmiyor!..-Sohbet tıkanınca yerdeki halıyı incelemeye başlama, direkt müsaade iste. Yoksa gece halı desenleri labirent yapıp yutar seni uyuyamazsın...