Bir yenisine daha erdik şükür, öncelikle hayırlı ramazanlar diliyor hiç uzatmadan hasbihâle geçiyorum; Efem,
'Hasbihâl', gönüllü ve karşılıksız yapılan sohbet anlamında nahif ve şahane bir kelime... Muhabbet, sohbet yürekten yapılıyorsa daha da şahane. Belki de çoğunuzun ortak derdi şöyle içten bir hasbihâl edememek. Ve kimsenin meraktan değil de dostluktan, gerçekten umursayarak "Nasılsın"dememesi...
-Sana ne! (kaba insan)
-Nasıl olmamı bekliyorsun (tartışmayı uzatmaya kararlı insan!)
-İyi... (kısa kesen insan)
-İyiyim, sağ ol. (bencil insan)
-İyiyim, sağ ol. Sen nasılsın (kibar insan)
-İyi dostum, ya sen (çeviri Türkçe konuşan insan)
-İyilik sağlık. N'olsun. (rutin insan)
-İyidir kanka. (sempatik olayım insanı)
-İyidir kardeş. (sempatik olurken, köklerime bağlı kalayım insanı)
-İyidirrr gardaş. (ağır abi)
-Çok şükür iyiyiz efendim. Zat-ı âliniz nasıllar (İstanbul beyefendisi)
-Turp gibiyim. (bende hâlâ iş var insanı)
-Teşekkürler (nötr kalmak adına ne diyeceğini bilemeyen insan)Nasılsın
-Bu şaşırtmalı bir soru mu (paranoyak insan)
-Seni sormalı (ketum insan)
-Nasıl görünüyorum (soruya soruyla cevap veren gıcık insan)
-Suya atılmış aspirin gibiyim, hoşurtulu ve paramparça (teşbihsever manik depresif insan)
-Brokoli gibiyim. Sağlıklıyım ama tadım tuzum yok. (keyifsiz insan)
-Uff, snne be slk! (ergen insan)
-Nasıl olayım istersin.. ('ne vereyim abime' insanı)
-Ruh hâlim dengesiz, davranışlar stabil. (dürüst insan)
Nasılsın
-Bırak bu işleri. Sadede gel. (bir şeyler talep edilmesinden bunalmış insan)