Bu hırs, doyumsuzluk niye ki Hiç kimse kazık çakmıyor ki dünyaya. Sabah bir sala, öğleden sonrakısa bir veda…
Vakti zamanında bir yerlerde bir kral vezirine sormuş:
"Hizmetçimin hayatta benden daha mutlu olduğunu görürüm, neden" Derin bir iç çeker ve eliyle hizmetçisini işaret eder; "Oysa onun hiçbir şeyi yok.
Ben ise kralım, her şeye sahibim ancak huzursuz ve keyifsizim..."
"Ona doksan dokuz kuralını deneyelim Efendim."
Kral "99 kuralı nedir" deyince,
"Gecebir keseye 99 dinar koyup üzerine de bu '100 dinar sana hediyedir' yazarak kapısına bırakalım, sonra da olanları izleyelim" diye cevap verir.Kral vezirin dediğini yaptırır. Hizmetçi kralından gelen bu hediyeyi kapısında bulunca havalara uçar.
Keseyi alıp dinarları sayar ancak bir tanesinin eksik olduğunu görünce 'herhâlde dışarıda düştü' diyerek ev halkıyla birlikte aramaya koyulur.Gece biter, gün ağarır ve fakat onlar hâlâ kayıp dinarı ararlar. Eksik dinarı bulmadıkları için baba çocuklarına kızar ve o sakin adam da huzurlu ortam dagitmiştir; yerinegerginlik, tartışma, bağrışmalar…Ertesi sabah hizmetçi gamlı düşüncelidir,çünkü bütün gece uyumamıştır.
Asık suratlı, keyifsiz, kan çanağıgözler ve hâlinden şikâyetçi bir surette kralın yanına gider. Kral, hizmetçisinin hâline bakar, bakar ve99 kuralının manasını anlar...