Muhalefette şenlik var!

CHP malumunuz, skandalların partisi...

İl başkanı patlatmazsa genel başkan yardımcısı patlatır bir şey.

Hiçbir hareket olmazsa genel başkanını kurt basar, eskisi TBMM kürsüsünde "elini elinin sırtına vurur", yenisi Türkiye'den toprak isteyen kadının elini öper, bulurlar yani aklımızı almanın bir yolunu...

Fakat son dönemde absürt bir şey oldu.

İktidara alternatif olamayacağını anlayınca muhalefete alternatif olmakta karar kılan İyi Parti, nedense işe CHP'nin bu "skandalda birincilik" unvanını ele geçirme ile başlamayı seçti...

Hadi bazı iliştirilmiş vekillerin "Akşener bizim kurgumuzdan ümidi kesti, kendi başına hareket ediyor, gereğini yapın" emrini alıp istifa sırasına girmesini anlarız.

Genel başkan ile "en yakınlarım" dediklerinin kendi ağzıyla ortaya saçtıklarını nereye koyacağız

Şu on günde neler iddia edilmedi ki; parayla vekillik satmalar mı istersiniz, parti çalışanı kadınlarla gayrimeşru ilişkiler mi, poşetlerle para dağıtmalar mı, taciz davaları mı, partinin kasasını boşaltmalar mı, genel başkanın ve ailesinin banka hesaplarını gizliden gizliye takip ettirmeler mi, fuhuş otelleri yönetmeler mi, belediyelerle akçalı işler çevirmeler mi...

Başka ülkede olsa, bu kadar meselenin üzerine değil parti, serinofil derneği yönettirmezler adama...

Bir de "Türkiye'de demokrasi oturmadı" derler...

Oturmamış demokraside, "Seçmen beni istiyor" bahanesi bu kadar çalışır mı..

Özgür Özel de ne yapsın, baktı ki skandallar şampiyonluğu kayıyor CHP'nin ellerinden, hemen koştu ablasına "Şu bizim ittifakı bir daha mı düşünsen" dedi...

İşin gırgırı bir yana, İyi Parti'ye çekilen operasyon tam istendiği gibi ilerliyor, belli...

Ne zaman ki Özgür Özel yerel seçim ittifakı konusunda Meral Akşener'i "Meseleyi GİK'e götürmeye" ikna etti, bu skandallar konuşulmaz oldu.

On gündür davul-zurna çalıp, "İyi Parti'de skandal" köşeleri döşenen fondaş gazeteciler, bütün gündemlerini yedi ay önce ortaya çıkan bir dolandırıcılık davasına kilitledi, gıkları çıkmıyor artık bu konuda.