Bir Google davası...

Bir Google davası...

Halil Kışlacık

Normalde bu işe bulaşmaya hiç niyetim yoktu ama Ali İhsan Bey'in bende hatırı büyüktür, o istedi, bulaştım. Bulaştım ama kaç yıldır ne çektiğimi bir ben biliyorum, bir Ali İhsan Bey, bir de Allah!

Bu işin püf noktasını nasıl yakalarız, nasıl mantığını çözeriz diye Hintlisinden Polonyalısına kadar yetmiş iki milletten yayıncıya mı tebelleş olmadım... Etkinliklerin aralarında falan Google'ın kıdemli mühendislerinden Martin Splitt'i mi darlamadım, News biriminin bölge sorumlusu Chantal Ferraro'ya iki yudum kahveyi mi zehir etmedim... Sabahlara kadar internetin kuytu köşelerinde bulduğum bilgi kırıntılarını doğrulamaya mı çalışmadım...

Ali İhsan Bey'in "Bu habere çok yoğun trafik geliyor, kaynağı neresi" dediği ve benim Google Keşfet'in nasıl çalıştığını merak ettiğim o günden beri, "algoritma" meselesinde "usule dair" bir sürü şey öğrendim ama "esas" noktasında bir arpa boyu yol gidemedim.

Sanırım beş yıl falan önce konuya dair ilk okuduğum metin John Mueller'in blog yazılarından biriydi. Mueller, Google'ın arama biriminin teknik elemanlarla iletişim kuran yüzü. "Sitelerin Google entegrasyonunun nasıl sağlıklı yürüyebileceğini" anlatmaya çalışıyor sürekli. O ilk okuduğum yazıda ve sorulara verdiği cevapta özetle "SEO dönemi kapanmıyor ama değişiyor, aramadaki yerinizi sağlama almak için içeriğinizi orijinal ve okur için faydalı tutun ve asla 'Keşfet'e güvenmeyin, Keşfet'ten gelen trafiğe göre bütçe planlaması yapmayın" diyordu.

Geçtiğimiz Ekim ayında İstanbul'da yapılan Google Search Central Live etkinliğinde de kelimesi kelimesine aynı şeyleri tekrar etti.

Ben artık Google'ın içerik botlarının "nasıl" gördüğü içerik kaynaklarının Keşfet'e düştüğünü az çok biliyorum. Ama o kaynakların "ne" görülüp seçildiği sorusunun hâlâ bende "net" bir cevabı yok. Teorik olarak, sizi aramada geri düşüren içerikleri paylaşmak Keşfet'e düşmenizi de engelliyor ama mesela Martin Splitt bile bu sorulara "haritanın kenarındaki ejderha" analojisiyle karşılık veriyor. Üstelik sitelerin aramadaki ve Keşfet'teki performansları arasında zaman zaman ciddi tutarsızlıklar görülebiliyor...

Bunları yazma sebebim, bugünlerde boş, bomboş bir tartışmanın yürütülüyor olması...

Google algoritma değiştirmiş de internet haber sitelerinin gelirleri düşmüş...

Bana sorarsanız bütün tantana, Avrupa'nın güvenlik kriziyle derdine düşmesi ile fon ve PKK'nın silah bırakması ile zemin kaybeden "bağımsız" görünümlü marjinal yayınların yavaş yavaş kapısına kilit vurmasının tevilinden ibarettir ya, geçelim...

Yaşananın gerçeği şudur: Google okurların çıkarını gözetmeden, içerik kalitesine bakmadan, sadece algoritmadaki açıkları bulup sömüren haber sitelerinin içeriklerini Keşfet'te öneriyordu ve o önerilen haberlere yönlendirdiği trafik üzerinden o siteler büyük paralar kazanıyordu. Fakat Batı'da haber okurlarının ana akım sitelerdeki kalitesiz içerikten bunalıp sosyal medyaya kaçıyor olmasından korkan Google, kendince