Ah Milli Görüş, ah!

Siyasettir, rekabete sahne olması doğaldır...

Ama her işin bir "hududu" olur.

Şimdi, rahmetli Necmettin Erbakan Hoca'nın Milli Görüş'ünü temsil eden SP'nin...

Eskiden adının önüne "Refikimiz" diye yazdığımız Milli Gazete'nin...

Şu düştüğü hâl, acıklı değil mi

Dünyada, İsrail'e en büyük tepkiyi gösteren, hangi ülkenin hükümeti

Türkiye'nin...

En yüksek sesle İsrail zulmüne karşı çıkan devlet başkanı kim

Recep Tayyip Erdoğan...

Dışişleri Bakanı çıkıp da "Gazze'de şu anda güç kullanımına dayalı bir kuşatma var. Şimdi kuşatmayı kırmak için diplomatik yollara başvuruyoruz, bu yollar işe yaramazsa başka yollar da var" diyebilen ve bunu dediğinde ciddiye alınabilen Türkiye'den başka ülke var mı

Peki Milli Görüş'çü olduğu iddiasındaki ağabeylerimiz ne diyor

Mesela Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu; "Bizi yönetenlerin hali bizi daha fazla yaralıyor. İktidar, kendi üzerine düşen hiçbir etkili adımı atmıyor. İslam alemi acziyet içine düştü, Türkiye sınıfta kaldı" diyor...

Milli Gazete'nin yazarları, "Türkiye'nin Filistin'le İmtihanı" diye başlık atıp, "Türkiye olarak işgalci, çete; katliam ve soykırım yapan terörist yapının işbirlikçileriyle anılmak ne büyük zillettir! Mazlumların yanında olduğumuzu netleştirmeliyiz" diyor.

Hani istiyoruz ki inanalım, "Erdoğan da cevvali var" diyelim, yarınımızdan umutlanalım.

Ama ne mümkün...

Kafamızın ortasında mıh gibi bir soru: "İsrail'le bunca uğraşan Erdoğan'ı yetersizlikle suçlayıp saldıran adamlarda samimiyet olsa, Hamas'a 'Terörist' diyen Özgür Özel'e ne yapmaları lazım"

Bize vermeyin cevabını, kendinize verin.