Yılbaşına tefekkür gözüyle bakış

Her yıl çılgınlıklarla, İslâmî olmayan, akıl ve izandan uzak Avrupa kültürünün bir gereği olarak kutlanmaya çalışılan yılbaşı kutlama ve eğlencelerine bir başka bakışla bu geceyi muhasebe ve murakabe gecesi olarak geçirmek daha doğru olur diye düşünüyorum.

Meseleye Kur'ân ve sünnet gözlüğüyle bakıldığı takdirde gün ve gecelerin bir kudsiyeti yoktur. Ancak meydana gelen hadiseler geceleri ve gündüzleri farklı hâle getirir.

Kutlamalar kendi örf ve kültürünü yansıtmalıdır. Eğer başka milletlerin örf ve âdetlerini taklit eder hâle gelmişse bu, o milletin yıkılışının emareleri demektir.

Şair bunu şöyle dile getirir:

Bir mânâ veremedim, şu Milâdî yıl başına!

Şaştım da kaldım, Müslümanların vah telâşına!

Çevirdim başımı, nereye ettimse bir nazar.

Gördümki, Noel için hazır, yer-yer çarşı-pazar.

Haykırmak gelmişti içimden, seslendim millete.

Heyhat! Duyuramadım, ne Âhmed'e ne Mehmed'e.

Ey Âlem-i İslâm'ın baş tacı, büyük Türkiye!

Mukaddesatı unuttun, Avrupa diye diye!

Yurdumu işgal eylemiş, şu garbın safsatası,

Kiminin maymunu var, kiminin "Noel babası!"

Anladım, zaman geçmekte bugün dünden de beter.

Kim bilir Yarın ne hâle düşecek bu şaşkın beşer.

Miladî yılbaşı da olsa yeni bir yıla girerken geçen yılın bir muhasebesini yapmak ve sonucuna göre hayatına çekidüzen vermek herhâlde yanlışlardan dönme hususunda bir projeksiyon olması açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Olay ve hadiselere bir başka perspektiften bakmak gerektiğine inanıyorum. Hadiselere manay-ı ismiyle bakma yerine manay-ı harfiyle bakmak alışkanlığımızı geliştirmeliyiz.

Bediüzzaman Hazretleri'nin Nevruz gününe bakış açısı bize bir ufuk açmaktadır. Talebelerinden Muhsin Alev bu hususta şöyle bir hatırasını anlatır:

Üstad gezmeyi, bilhassa bahar ve yaz aylarında kırlarda dolaşmayı çok severdi. Mahlukatla, mevcudatla baş başa kalıp derin derin tefekkür ederdi. İstanbul'da Nevruz günü kıra giderken bizi de yanında götürürdü. Kırda,'Bugün mahlukatın bayramıdır' diye Nevruz'un önemini bize anlatmıştı. Kırda köpeklere ekmek parçası verip, "Bugün, bu Nevruz bayramından bu köpeğin bile bir hissesi vardır. Bahar mahlukatın bayramıdır. Biz de onların bayramına iştirak edelim" demişti. Çok sevinçli bir hâli vardı.