ADAM sapkın, adam yalancı ve kana susamak gibi bir hastalığı var. Adam ırkçı, adam zalim, adamın Hitler olmak gibi bir hayali var. Nasılsa Amerikan Başkanı olmak yasaları bile hiçe saymakla kardeş. Gazze'de bebekleri öldüren kansızların sırtını sıvazlamak, sübyancı soysuzların arkasında durmak, insanlıktan zerre kadar nasibini almamış faşist Trump'a özgü. Göreve geldikten sonra neredeyse bütün dünyada savaşı ayağa kaldıran, böylesine yalancı ve ikiyüzlü birinin, bırakın bir ülkede başkan olması, kaldırımda taş olması bile tehlikelidir.

Savaşın başlangıcında; "biz bu işin arkasında değiliz" diyen, ardından "İsrail'in kendisini savunmasına destek vereceğiz" cümlesini kuran ve saldırıyı "mükemmel" olarak niteleyen bu faşist, Amerikan Uçak Gemisini yola çıkarırken arada bir İran ve İsrail arasındaki barıştan bile söz edebiliyor.
Trump ve ruh ikizi Netanyahu hedefine ulaştı. Bu savaştan geriye her şeyden çok prestijini kaybeden bir İran gerçeği kalacak. Bu da İran'da bir iç savaşın anonsu demek. Yani Ortadoğu'da imha edilen yeni bir ülke daha!

Görüyoruz ki şerefsizliğin hacmi genişliyor, ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı masaldan ibaret. O yüzden İran'dan sonrası da var. Amaç Siyonist sisteme yatırım, emperyalist güçlere benzin pompalamak ve yeni dünya düzenini dizayn etmek. Bereketli topraklarda krallık kurmak, karşılarına çıkanları teknolojiyle vurmak. Ve biyolojik silahlarla ülkelere gözdağı vermek. Yeni Ortadoğu; ganimeti paylaşma hayalindeki büyük ortakların geleceğinin teminatı olacak.

Amerika anasının gözü! Babasının malı gibi kullanmak istediği toprakları reddettiği görülmüş değil. Hele Araplar tarafından böylesine davetkar bir düzen icat edilmişken. Bugün Amerika'nın kendilerini koruması için milyarlarca dolarlık silah anlaşması yapan Suudi Arabistan gibi ülkeler Amerikan uşaklığının keyfini çıkarsın. Gazze'li çocukların katline dönüp bakmasın da kendisine dokunmayan Siyonist yılanları sütle beslesin kaymakla.
Nasılsa yeni Ortadoğu güçlerini ve silahlarını cömertçe kullanan emperyalist güçlerin maşası olacak.

Amerika'nın Oscar'lı oyuncusu Robert de Niro'nun yıllar önce söylediği sözleri hatırlatmak zorundayım. "İsrail kuduz köpek, sahibi de Amerika!" Böyle yürekli oyunculara "sanatçı" demek yetersiz onlar hayatın onurlu şövalyeleridir. Bu ifade; bizim ülkemizde iç çamaşırıyla sahneye çıkan bir pespaye kadar ilgi görmedi. Yeni Ortadoğu yeni dekoruyla kumarhaneler ve beş yıldızlı oteller zinciri olacak.