ELMAYA giren kurt elmayı çürüttü, eve giren teknoloji sosyal medyayla geleneklerin şahdamarını kesti. Hukuka giren şüphe güveni azalttı, komşuluğa giren dedikodu toplumu çürüttü, ekmeğe giren hile haramı yüceltti, erkekliğe giren iftira delikanlılığı bozdu. Cebe kolay giren para insanları baştan çıkardı, futbola giren bahis futbolu erkek oyunu olmaktan çıkardı. Sanata giren mikrop soysuzları baş tacı etti. İnsanın içine giren ispiyonculuk insanlığın özüne ihanet etti Kontrolümüzü kaybettik düşüyoruz.
Gökten çürük elmalar düşüyor başımıza.
"Darısı başımıza" deyip gülüşüyoruz!

Dizilerde yalandan hikayeleri gerçek olarak yutturanlara karşılık yazdıklarımız gerçekten yaşanıyor!
Otomobiliyle yoldaki görme engelli vatandaşa çarpan sürücü, önce "kör müsün" diyor, ardından otomobilin aynası kırıldı diye görme engelli insanın yüzüne utanmadan biber gazı sıkıyor.
Güçlü olan sürücü, cana verilen zararı düşünmeyen sürücü, yetmezmiş gibi elindeki biber gazını silah gibi kullanan da sürücü.
Ne için Kırılan ayna için.
Aslında ayna sürücüsüne kırıldı.
"Bana hangi yüzle bakacaksın" diye.

Masum insanlara suç yüklenir de apoletli dolandırıcılara uçak bileti verilirse, adaleti ertelemek ülkenin boynuna yüktür.
İyilik insanın kendi tasarrufundadır herkes istediği gibi kullanır ama kötülüğü palazlandırmak için güç kullanmak insanlık suçudur, vebali büyüktür.

Bir çocuğun dokunma duygusunu "ateşe elini uzatarak" sınamasıyla, büyüklerin korkaklığını suya sabuna dokunmamakla gizlemesi arasındaki duruş geleceğin yapı taşıdır!
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" sözü o yüzden eskimez!

Bugünün çocukları yarın emanetlerini geri almaya gelecekler. Onlara sevgi dolu çocuk bahçeleri mi bırakacağız, yapay zekanın ürettiği buzul yalnızlıklar mı
Kimse için bir şey yapmamış olmak en değerli mirasımız!

Yapılan araştırmaya göre; sanal alemde paylaşımlar arttıkça insanlar yalnızlaşıyormuş. Dost bildiğiniz insanlarda bulamadığınız güveni, sanal alemdeki insanlardan görebilmek mümkün değilse, kalleş teknoloji de olacaklardan sorumlu değildir.
O teknoloji adaleti ve merhameti bile kesinlikle yasaklıyor.

Haksızlığa karşı haykırmanın sesi kısıldı ama toplum da çok kolay söktü bu nefret alfabesini. O yüzden birçokları "dilinin zulasında" mermi saklıyor.