Yağmur kuşu!

OTURDUĞU evin beşinci katından atlayan bir genç kızın intihar mektubunu okudum.
Hayatla mesafesi kısalırken fark edilmediğini düşünen bu genç kız, ömrünün uzun olmasına gerek duymamış Sitemleri var; "günlerdir can çekişiyorum kimse görmedi!" Kendince haklı bulduğu acı gerçeğin yansıması var; "iyi bir insan olarak yaşamak bana bir şey kazandırmadı. Bu hayatta bencil olun o zaman mutlu olursunuz!" Cep telefonunun şifresini bile geride kalanlara bırakan Kübra'nın son satırları aslında yaşamak dolu.
"Nasıl şaşırttım ama yine sizi."

Fotoğrafına baktım pırıl pırıl bir genç kız. Yılların ve emeğin ürünü. Kim bilir kaç kitap okudu, kaç yıl dirsek çürüttü sıralarda
Bayramlarda ve özel günlerde ailesini kaç kez sevindirdi, meraklandırdı
Böyle bir noktaya gelmesi için de neler yaşadı kim bilir.
Kaç aydır Araf'taydı da bir kişi bile yok muydu onun tarafında
Belki de başka bir zaman dilimindeydi, ölümün eline kendini teslim ederken! Ya da etrafındaki insanların varlığının yoksulluğunu temsil ediyordu fark edilmedi.
Gencecikti ama ağaçlardan bile yaşlıydı belki.

Günleri ve geceleri uzarken hayatının kısaldığını kimseler göremediyse, o genç kızın "boğulduğu hayata" tanıdık olmayanlar ölümüne yabancı kalabilir mi
O acıyı anneler bilir babalar, en yakınları.
Kübra; sosyal medyada gördüğü ilgiyi bile gereksiz bulmuş da ölümün davetine ilgisiz kalamamış.
Bir şeyler gitti mi gider!
Acısı kalır geride!

Her ne kadar son mektubunda "bencil olun mutlu olursunuz" dese de insanların bencilliğinin ve kötülüğünün o genç kıza ilham vermediği apaçık ortada. Ondaki yaşama sevincini alan bencilliğe bir isyan var o satırlarda. Kırılganlığın yan etkisi.

Giden bir hayat! Baharında olması gerekirken toprağın altına sürüklenen hazin bir hayat.
Sosyal medya fenomeni de olsa bazen insanlar kalabalıklarda bile kaybolur.
O genç kızın atlamak için balkonu seçmesi de sebepsiz değildir, yağmur kuşlarını ölüm havada bulur!