Volkan Konak
HABERİ dün sabah duydum, "Volkan Konak sahnede hayatını kaybetti." Kahroldum.
Çocukları babasını kaybetti, dağlar gibi sevilen eşi kocasını kaybetti, dostları "adamını" kaybetti, sanat dünyası da gerçek bir sanatçıyı.
Kaybedecek ne kaldı
Tanıdığım en özel insanlardan biriydi, naifti, zekiydi, hiçbir sanatçıda göremediğim kadar bilgili ve yürekliydi. Her şeyden önemlisi vicdanlıydı. Sahnede öldü, ekmek teknesinin içinde.
Bir gecede bende çok güzel anılar bıraktı. Geçen yaz sonu İstanbul'da bir konseri vardı davetliydim. "Doğrudur" adlı bir şarkımı okumuştu da sahnede benim için "Hakkı Yalçın'ın şarkısını okudum ekmeğini yedim" cümlesini kuracak kadar vefalıydı.
Bugüne kadar kimselerden duymadığım bir söz, üstelik sadece bir şarkı için.
Hayatımda sahneye çıkıp hiç şiir okumadım, o gece Volkan Konak okuttu. Heyecandan şiirin arkasını unuttum, "ben de şarkıların sözlerini unutuyorum" diye destek verdi. Hayatımda bir sahnede asla şarkı söylemedim, o gece Volkan Konak söyletti. Bazı insanların hatırı büyüktür, asla kıramazsınız.
Karanfil yürekli "Kuzeyin Oğlu" da kimsenin kalbini kırmadı.
Karısına bu kadar sevdalı bir adam görmedim. Sabaha kadar şiirler okudu en çok karısına ithafen. Hep duyarlı sözcüklerle konuştu gece boyu. Mavileri çoktu da nereden bileyim bir sahnenin ortasında o mavilerin kuruyacağını!
Bahar dalında yakalandı ölüme.
Sahnede sarı bir rüzgar esti, elindeki uçurtmanın ipi koptu o da peşinden gitti.
Para için bin takla atanların bol olduğu müzik dünyasında karakterli insan az bulunur. Ölüm haberini duyup hastaneye koşan insanlar da Volkan Konak'a benzer. Onlar içindeki çocuğu hiç büyütmeyen, iyi günde kötü günde dostlarına koşuşturan yürekli insanlardır.
Hakan Altun gibi.
Bazı insanlar hayata onurlu bir imza atarken ölümsüz izler bırakır. Volkan Konak öyle biriydi.
Böyle bir insanı tanımış olmaktan duyduğum gururu da ben biliyorum ölüm haberinden sonra duyduğum acıyı da. Ağladım, içim yandı.