KARŞI duruş diye gerçeğimiz vardır. "Kaybettiklerimizi kazanmak yerine, elimizdekileri kaybetmemeye çalışmak daha anlamlı bir uğraş olacaktır" cümlesinde umutsuzluk varsayılırsa.
Umut etmek için sebep üretmenin elimizde olduğunu varsayarım.

"Televizyonlarda kabul gören programlara baktığım zaman, toplumdan umudumu kesiyorum" cümlesinde, izleyiciye bir saygısızlık varsayılırsa.
O saygısızlığı televizyonlara ait varsayarım.
Özellikle jüri mahalline!

"Bu ülkede zengin olmak için insanlıktan çıkmak gerekiyor" cümlesinde zenginlere hakaret edildiği varsayılırsa.
Bu cümlenin aslında adam gibi zengin olanların ortaya çıkarılması için kullanıldığını varsayarım.
Onca bencil zengin varken!

"Dünyanın en saygısız sürücüleri İstanbul'da yaşıyor" cümlesinde, otomobil kullananlara hakaret edildiği varsayılırsa.
Emniyet şeridini kullanıp, insan canıyla oynayan ve yeni şerit icat eden ahlaksızların aslında trafiğin çakalları olduğunu varsayarım.
Trafik bunlarla çalkalanırken!

"Büyüdükçe bizleri birbirimize düşman edenler içindeki çocukları öldürmüştür" cümlesinde bir katliam duygusu oluşturduğum varsayılırsa.
Çocuklarımızın nasıl da kolay harcandığı gerçeğini ortaya koyarım.
Karnı acıkan şiddet ve uyuşturucu en kolay çocukların ömrünü yerken

"Eski dostlar şarkısı hala dillerdeyse yeni dostlar olmadığı içindir" cümlesinde şimdiki dostluklara haksızlık ettiğim varsayılırsa.
İyi günlerdeki sahte dostların afişlerini şehrin duvarlarına asarım.
İkiyüzlü gülüşleriyle!

"Hukuk herkese eşit davranmıyor" cümlesinde adalete haksızlık ettiğimi düşünen varsa, müzik emekçilerinin İstinaf mahkemelerinde 6 yıldır hasıraltı edilen dosyaları yetkililerin önüne koyarım.
Arkası güçlü davalıların haktan ve hukuktan üstün olduğu ortadayken!

Hayatın asil yanına yaslanmalıyız.
Vakit varken!

MUTLULUK TAKVİMİ
İhtiyaç sahibini bul.