YOLUMUN üzerindeki bir taşla yıllar önce muhabbet etmiştim de yeniden hatırlatmak gereğini duydum. "Taşa kalp çizerek" aşkını göstermek isteyenlerle, bir insana ah ederken "başına taş düşsün" diyenler arasındaki farka mahsuben!
-Merhaba taş nasılsın
-Sağ ol arkadaş iyiyim
-Bakıyorum da kaç zamandır aynı yerdesin, "canın sıkılıyordur" diye düşünüyordum.
-Yanılıyorsun, ben varlık ve sonsuzluk arasındaki boşluktayım.
-Ne yani hoş vakit geçirdiğini mi söylemek istiyorsun
-Elbette. Hiç kimsenin tahmin edemeyeceği kadar özgürüm. Oysa sizler oksijen ve karbondioksit arasında sıkışmış varlıklarsınız. Ruhunuz bile özgür değil. Bir de bana taş atıyorsunuz.
-Üşümüyor musun
-Hayır. Sizler giyindikçe ısındığınızı sanıyorsunuz. Oysa giyindikçe günahlarınızı soyunuyorsunuz.
-Ne o felsefe öğrencisi olduğunu mu sanıyorsun
-Elbette. Ben sessizliğin sesiyim, cansızlığın dervişi. Doğaya sadık askerim.
-O yüzden mi kımıldamıyorsun
-Taş yerinde ağırdır. İnsanların konuşarak anlatamadıklarını taşlar susarak anlatır. Sizin atalarınız öğrendi de sizler öğrenemediniz mi
-Biraz kendini beğenmişlik sezinliyorum sende.
-Yoo kibir de sizde haksızlık da.
Düşünen insanları benden ürettiğiniz dört duvar arasında hapislere tıkıyorsunuz da yumurta topuklu dolandırıcılara katillere kırmızı halılar seriyorsunuz. Mezarınızda bile adınızı bana yazdırıyorsunuz.
-Bu ne düşmanlık
-Yoo bu dünyanın tek düşmanı var o da dünyayı kirleten insan. Ben dostluğun siluetiyim. En kederli anlarınızda sırtınızı bana dayar, korunmak için bile beni siper edersiniz. Size ne zaman ihanet ettim
-Peki "ummadık taş baş yarar" gerçeğini ne yapacaksın
-Ellerinizin günahına beni alet ettiniz. Mancınıklarda beni silah olarak kullandınız. Sizler gözümde sanıksınız. Taş sanatçısı zarif insanları ayrı tutuyorum da kirli elleriniz olmasa kimsenin başını yarmam.
-Hassas bir yanın da var!
- Bizler üzüldükçe ufalanır kum tanesi oluruz. Ayrıca küçük diye hiçbir şeyi hafife almayın. Büyük kaleler bile küçük taşlardan yapılır.
-Ya günahların
-Kuşlar gibi günahsızım. "Bir taşla iki kuş vurmak" gibi ahmakça bir terim üretmeniz bile günahlarınızın delili.
-Peki, seni neler üzer