Rüzgarın aşkı!

Çiçekler camdan cama severdi birbirlerini. Analar her sabah komşulara el ederdi. Oğul askerde oğul gurbette. Yaşlı insanlarda hasret tütün olur yanardı geceleri. Çocuklar sokakta yalınayaktı ama yoksulluk yüreklerde bile şıktı.
Mahallenin çocuklarına haysiyet konulu öğretmenlik yapardı abiler ablalar. Nostaljik rüzgarlar kurutulmak için iplere asılan gömleklere aşıktı.

***

Kırılmış kalpleri tamir ederdi falcılar. Kahve fincanlarında herkese bir yol görünürdü. Yollar şimdiki gibi zorbalarla dolu değil. Sürücüler zarafeti iğnelerdi yakasına. Şerefsiz paranın fiyakasına yenilmediğimiz yıllar. Bisikleti olan çocuklar "bir tur atayım mı" diyen bisikleti olmayan arkadaşlarına mahalle turu bile attırırdı.

***

İspanyol paça pantolonlar, yürekli sanatçılar, aydınlık yıllar.
Her mahallede serveti onuruyla ölçülen insan sergileri. Aşka düşenler olurdu da hüzünlere aşina olanların gözlerindeki yaşlar sil sil bitmezdi.
Yarım kalan öykülerin mateminde duraklarda beklerdi aşk, delikanlıları almadan gitmezdi.

***

O zaman da cellatları vardı zamanın. Filistinli insanlara o zamanlar da eziyet ederdi kansız İsrail. Ama ülkelerinden kalkıp o topraklarda mücadele etmeye giden aslan gibi delikanlıları vardı memleketin. O delikanlılar ki Amerika'nın 6'ncı Filo'suna yürekle ve bilekle karşı durur, Trump'ın dedesinin genelevinde çektirdikleri fotoğrafları cebinde taşıyan Amerikan askerlerini denize dökerlerdi, sille tokat!

***

Suyunu çekmiş güzellikler dünyasında yağmurlar bile küstü topraklara. Her yerde yanık kokusu.
Sıkıp suyunu çıkarabileceğimiz taşlar gözyaşı tarlalarında! Hastalıklı bir çağda çıldırtan bir şehvet var paraya karşı. Çocuk tacizlerinin, kadın ölümlerinin arkası kesilmiyor.
Ne acıdır ki tecavüz ve şiddete karşı mücadeleyi sadece kadınlar sürdürüyor.

***

Kul hakkının tarihe karıştığı, rüşvetin saygınlık kazandığı, uyuşturucunun altın çağını yaşadığı bir dünyada gel de insanlık ara!
Görgüsüzlük güç gösterisinde.
İnsanların içinde eski sevgilerden saygıdan eser yok.
Birileri haram paralarını sayıyor bizler attığımız adımları sayıyoruz.
Şarkılar bile dil değiştirdi. Olsun! Bizler eski zamanları "dillendirirken" hala küçüklerimizi seviyor büyüklerimizi sayıyoruz! Ve haysiyetini satmayan insanları adamdan sayıyoruz.
Dipnot: Vardır elbet dilimizden anlayan birileri. Vicdanları kanayan, yüzlerindeki haritada kendilerini çocukluğundan tanıyan.