Para kutusu!
BULUTTAN zarfları kuşlar icat etti, inanmayan o mektupları taşıyan postacılara sorsun.
Ne zaman ki teknoloji insanın hayatına girdi her şey kirlendi.
Sormaya bile gerek yok.
Deniz kabukları dalgaları bile can kulağıyla dinlerdi, inanmayan martılara sorsun.
Ne zaman ki cep telefonları insanın hayatına girdi her şey tuzak!
Sormaya bile gerek yok.
Saadetin parayla olmadığını yoksul mahallelerde yaşayan onurlu kızlar icat etti, inanmayan şarkılara sorsun.
Ne zaman ki zengin enayiler birkaç aylık evliliklere milyon dolarlık nafakalar dağıtmaya başladı aşk öldü.
İnsanları işe alırken haksızlık yapmayı hak yemeyi sevenler icat etti, inanmayan işsiz babalara sorsun.
Ne zaman ki "hamili kart yakınımdır" ayrımcılığı çıktı işi ehline teslim etme gerçeği tuzla buz oldu.
Çocuklara kadınlara saygılı olmayı eski mahallelerdeki delikanlılar icat etti, inanmayan Sadri Alışık filmleriyle büyüyenlere sorsun.
Ne zaman ki terbiyesizliği yaşatmak için terbiyenin öldürülmesine izin çıktı ülke yoldan çıktı.
Alışveriş yaparken parası olmayanın gururunu incitmemeyi "olunca ödersin" diyen bakkallar öğretti, inanmayan büyüklerine sorsun.
Ne zaman ki süpermarketler ortaya çıktı acımasızlık tavan yaptı.
Eski gömleklerimizin yakasını değiştirip giymeyi gençliğimizdeki çaresizlik icat etti, inanmayan terzilere sorsun.
Ne zaman ki "mal varlığı haram olanlar" öne çıktı, kirli gömlekler moda oldu.
Ekmeğimizi bölüşmeyi çocukluğumuzdaki onurlu büyükler icat etti, inanmayan eskilerden kalanlara sorsun.
Ne zaman ki yeni moda babalar çıktı, çocuklarına başkalarının ekmeğiyle beslenmeyi öğretti, vicdanın ve ahlakın hükmü kalmadı.
Ne zamanki demokrasi ve cesaret anlamından uzaklaştı, insanlar korkuya yakınlaştı. İnanmayan elde kalan son kuşlara sorsun.
Kötülüğün aynasına bakıp saçlarını tarayanlarla, masum olduğu halde suçlanıp adalet arayanlar arasında çelişkilerle yüklüdür ülke.
Bu yükü boşaltmak için vicdanların "Allah korkusuyla" dolu olması gerekir. Ne yazık ki insanların kara kutusu olması gereken vicdan para kutusudur artık.