Zaman zaman hapishanelerden mektuplar alıyorum. İstedikleri bir şeyler de oluyor, elimden geldiğinde yardımcı olmaya çalışıyorum. En çok dikkatimi çeken son mektuplardan biriydi. "Siyaset yazmamanız bizim için daha değerli!" Böyle zamanlarda boş bir sinema salonunda olmadığımı hissediyorum. Beyazperdede yazdıklarımın okunduğunu düşünürken, biliyorum ki onlar da benim gibi eski sinemaların ve filmlerin etkisinde. Televizyon dizilerindeki uyduruktan gerçek hikayelere yüz verenlere inat!
***
Çocuklar benim yazılarımın da öznesidir hayatımın da. Uyuşturucu çocuklarımız için yeni teoriler üretirken ve zehir üretimini sürdürürken, bir çocuğu kurtarmanın dünyayı kurtarmakla eşdeğer olduğunu biliyorum. Bu topraklarda metrekareye uyuşturucu kullanan onlarca çocuk düşüyor ve hepsi de çürüyecekleri bir çukura düşüyor. Bizlere de "çocukları koruyamazsak kimleri koruyacağız" demek düşüyor. Çünkü yaş küçüldükçe hacim büyüyor. Çocukların şekerlemelerine enjekte edilen uyuşturucunun varlığını da duyduktan sonra tehlikenin hangi boyutlara geldiğini haykırmayı görev sayıyorum.
***
Elektronik sigaranın özellikle çocuklara "hayatın armağanı" gibi sunulduğu bir sistem var. Çocuklar arasında "sükseli aksesuar" gibi. O pufların çocukları nasıl bağımlı hale getirdiğini anlatan bir belgesel izledim. Veliler olarak çocuklarınızın arkadaşlarını bile kontrol etmekle yükümlüsünüz. Yarın çok geç olabilir ve emin olun duyarsız kaldığınız bir anda sizin çocuklarınız da bu çembere dahil edilecek, "benim çocuğum projesi" suya düşecektir!
***
Çocuklarınızı sokaklardaki tehlikelerden korumak için verdiğiniz mücadeleyi evinizde de vermelisiniz. Anneler televizyon dizilerine bir hafta öncesinden rezervasyon yaparken, babaların çocuklarının internetle ilişkilerinden haberleri bile olmazken, çocuklara enjekte edilen bir başka zehir de evlerin içinde çünkü.
***

3