Onurlu kadın
BİR kadın var, kara sevdasını kilim diye ayaklarının altına sermişler, çaresiz kalmış. Yere düşse de gül yine güldür. Burnu yere düşmüş de eğilip almamış.
Masallarında kalmış bisikletsiz çocukluğu, boşa kürek çekmiş acılar denizinde. Uzak şehirlerde yanıp sönen ışıkları yıldız sanmış.
Gülmeyi unutmuş yüzü, acılardan usanmış.
Bir kadın var, düşlerine bıçak atılmış her gece her gece.
İnatla umuda nöbet tutmuş da gözyaşlarını kurutmuş gizli gizli. Gerçekler geçit vermemiş hayallerine, çocuklarına analık ederken kadınlığını unutmuş.
Bir kadın var, sabahları yeni hüzünlere göç etmiş yüreği, kaderine direnmiş, yılmamış çalışmaktan. Saçlarında ölümün çizgileri çoğalmış. Lüks restoranlarda yediklerini sosyal medyada kusanlar ülkesinde şehir üstüne yıkılmış da ayakta kalmış.
Bir kadın var, ülkedeki onurlu kadınlardan biri. Manzarası rüzgar gülleri, akşam olunca çekiyor perdeleri. Karanlıklarda yaşama filiz veriyor. Kaçırdığı uykuların peşini bırakmış, dualarını esirgemediği çocuklarının saçlarında geziniyor elleri.
Bir kadın var, her sabah hayat kavgasına yufka gibi açıyor yüreğini.
Ne kadar gözü üzerlerinde olsa da okuldaki çocuklarının bile harcanmasından korkuyor.
Cebini yoklamadan sokağa çıkamıyor, çıksa da semt pazarlarının sonlarına uzanıyor ayakları, vitrinlere göz ucuyla dahi bakamıyor.
Serçe gülüşlü çocukluğunun resim defterlerini karalıyor arada bir. Canına yandığımın dünyasında ense köküne ağrılar giriyor zaman zaman, nefesi daralıyor!
Bir kadın var, sırtında yumurta sepeti. Alacaklı olduğu hayatta payına düşenden fazlasını ödemiş borç diye. Çekecek ne çok çilesi varmış da ömrünü vermiş yetmemiş.
Hala onuruyla şerefiyle kıt kanaat yaşıyor. Kötülerin kazandığı bir dünyada, hayatın kartları bile eşit dağıtmadığını biliyor ama yine de kimseye sitem etmemiş.
Bir kadın var, yıllar onu ezip geçmiş, o bir karıncayı bile incitmemiş.
MUTLULUK TAKVİMİ
Uyuşturucu ve sanal kumarla mücadele et.