Öğretmenim!

CEBİMDE fotoğrafı dururdu da her ders arasında çıkartıp bakardım.
Burgazada'da yatılı bir okul. Yaşım küçük acılarım büyük. Öğretmenlerin anne yerine geçtiğini öğrendiğim masum yıllar.
Güzel insanların bol olduğu, çocukların sokaklarda bile güvence altında bulunduğu altın yıllar! Kırmızı renkli belediye otobüslerindeki küçüklerin büyüklere gösterdiği saygı okullarda öğretildiği gibiydi.

Öğretmen öğretendi, öğretmen ışık saçandı. Adaletti, merhametti asla siyaset değil. Yatmadan önce "iyi geceler" dileyen ninnilerimiz, vicdanımızın sesini dinlemeyi öğreten annelerimiz. 29 harfli bir alfabenin içine gizlenmiş harika masallar. Yağmurdan sonraki gökkuşağı. Bir harf öğretene 40 yıl kölelik verilen dünyada sahte cennete yüz vermeyen o aydın insanlar. Şehirli öykülerimiz Anadolu türkülerimiz.

Gazetelerin savaş çığlıkları attığı bir dönemde, dünya barışına imza atardı öğretmenlerimiz. Öğrencilerini siyasete yem etmez, mistik bir sabırla acılarını büyütürken kimselere belli etmezdi öğretmenlerimiz. Sürekli kitap okurken eğittikleri çocukları da kitap gibi okurdu her biri.

Öğretmenlerin harcı emektir, çocuklara düşen de o emeklerin karşılığını "hal ve gidişin pekiyi" olmasıyla geri ödemektir.
Ben güzel öğretmenlerle büyüdüm ve sefil bir hayatın içinde şerefsiz zenginliğe zerre kadar istek duymadım. Eğitimin böylesini gördük bizler. O yüzden Burgazada Yatılı İlkokulu'ndaki anaç öğretmenlerimin emeklerini inkar edemem. Tarihin karanlık yıllarında Bahçelievler Lisesi'ndeki ateşböceği öğretmenlerimi unutamam.
Her birini saygıyla anar, ölmüşlere rahmet dilerim. Birçoklarıyla hala görüşürüm ve hala ceketlerimiz iliklenir onların karşısında!

Öğrencisi olmasam da tanıdığım nice emekli öğretmenin hangi şartlarda yaşadığını görüyorum. Arkası güçlü kabadayılara, dolandırıcılara, katillere cennet olan ülkede onlar pazar sonlarındaki ezik domateslerin onurlu insanları, sabah simidinin namuslu satıcıları. Hayatın kırbaçları en çok onların sırtında şaklıyor! Umut cüzdanlarının bile içi boş ama vicdanlarında zerre kadar sapma yok.

Onlar yaşamadan yaşlanan ve fedakarlık yoklamasında her türlü şartta parmak kaldıran öğretmenlerimiz. Kara tahtalarda beyaz tebeşirle terbiyenin hasını öğreten aydın öğretmenlerimiz. Arabalara koşulmuş atlar gibi her sabah hayata koşulan öğretmenlerimiz.
Bir gün değil yılın her günü kocaman alkışı hak eden onurlu öğretmenlerimiz.