Miras!

KATİL kılıklı eli silahlı adamların televizyon dizilerinde star olduğu bir düzenden, eli çiçekli delikanlı modelleri mi bekleniyor
Ekin tohumları ekin!
Çekin! Yalandan gerçek hikayeleri televizyon dizisi olarak çekin ama çocuklarımızdan da elinizi eteğinizi çekin.

Şimdiki zamanda ekranlarda çok konuşup insanlıktan söz etmeyenlerin çocuklar için nasıl bir tehlike oluşturduğunu biliyorum.
Şimdi terörün bile siyaseti var. Halkın arasına karışmakla halkı karıştıranlar da var, silahı çekip saldıranlar da.
İşin en acı yanı her teröristin arkasında ondan daha kansız birileri var ama kolayca kaybettiklerimizi ne kadar zor kazandığımızı hesaplayan yok!
Nasılsa ucuz popülerlik saygınlığa bin basıyor! "Arkadan iteklenen" eli silahlı teröristler adliye bile basıyor.

Teknolojide bir tuşla her şey silinir ama nostalji bizde hafıza olarak bilinir.
Dışında kalmak için mücadele verdiğim bir dünyadan, içimde yaşattığım eski duyguların peşine takılıyorum.
Eskiyi hatırlatmaktaki amacım hatıraları yaşatmak kadar, insanlara nasıl da kolay kıyıldığını işaret etmektir.
O yüzden eskiler alıyorum.
Resimlerin içinde kalan masumiyeti, merhameti.
Elle yazılmış mektupları, arkadaş ıslıklarını sardunya kokusunu.
Yoksulluğun teneke kapılarını, üzerine kuşların konduğu telgraf tellerini.

Dünya muazzam bir kütüphane.
Kitapların cildi ne kadar eskise de her biri okunmaya değer. Kendinizi eksik hissedin, insanları okumadıysanız eğer.
O kitaplarda yazılıdır "insan insanın kurdu değil yurdu olmalıdır" diye. Ama bir şeyler gitti mi gider ve geri gelmez.

Ömrünüzü yere düşürseniz sizin için eğilip alanı bulamazsınız ama paranızı yere düşürseniz o parayı kapmak için birbirlerini yiyen insanları görürsünüz.
Üstelik onların çoğu dost kılığındadır.
O yüzden yeni dünya düzeninde herkes kendisinden başkasına yasaklı, yere düşeni kaldırmak duygusunun yarısı kayıp yarısı yerde yatana tekme atmakta saklı.

Bu dünyaya kendimizi hatırlatacak bir şeyler bırakmakla yükümlüyüz. Bir işaret bir iz, her şeyden önemlisi temiz bir isim Hüzünler çoğalıyorsa yaşlandığımızı da anlıyoruz bir şeylerin azaldığını da.
Ölmeden önce görmek istediklerimiz genelde gençlikte kalanlar.
Ama kalbimizi en çok şimdiki zaman kırıyor. İnsanların bu kadar zalim ve acımasız olduğu gerçeğini hayal bile edemezken!
Yüzlerce şarkı bıraktım da her şeye rağmen geride özür borcum olmayan insanlar bırakmak istiyorum.