Merhem!
KALLEŞ savaşların olmadığı yoksul ama muhteşem yıllar.
Uçurtmalar kadar özgürdük.
Geceleri yerle gök arası bizler için lunapark gibiydi. Yıldızlar denizlerin yakamozları, kumsallarda ateşler yakılırken delikanlılar gözleriyle tavlardı kızları.
"Değmeli" derdik, "bu dünyada yaşadım demeye değmeli." Değerdi.
Haksızlığın ucu kötü insanlara da değerdi. Şimdi bir tarafım cız ederken özgürlüğe verilen önemi arıyorum şu günlerde.
Arıyla peteği arasındaki sevişmenin hamaratlığına takılırdı gözlerimiz.
O arıların çıplak ayaklarımıza iğnelerini bırakmalarını "nefsi müdafaa" sayardık. Sabahları kapı önlerine dökülürdük dut gibi.
Sefertasıyla provalara giden tiyatro sanatçılarının peşine düşerdik, "bunlar da bizim gibi yoksul" diye.
Gençlik haylazlığı, güneş yanığı tenlerimiz, birbirimize fısıldadığımız sevda konulu haber bültenlerimiz.
Yerde bulduğumuz bir gazete sayfasını satır satır okuyan hallerimiz.
Şimdi gözlerim numaralı, umutlarım yaralı. İpliği kolayca geçirebildiğim iğnemi arıyorum şu günlerde.
Mazideki güzel insanların inceliği kalmadı. Kabalık ve bencillik geçer akçe. Sadece kapılar değil yürekler de kapalı. Cennet gibi ülkede cinneti reddetmek herkesin harcı değil.
Şimdi derinleşen uykularımızda yorganımız hüzün. Geceyle gündüzün birbirine karıştığı bir tünelin içindeyiz. İçimizde dışımızda gerilim hatları. Dünya yanarken bizim suyumuzun ısınmadığı ne malum! Barışın ve huzurun başlıklara çıkarıldığı gündemi arıyorum şu günlerde.
Bir yerlerde şarkılar çalıyordur hüzzam makamı, turnalar süzülüp geçiyordur gökyüzünün bağrından.
Nice yaşlı insan cam kenarında anılara yolculuk ediyordur. Meslek onurunun bile iki büklüm olduğu bir ülkede böyle duyguların önemi yok. Varsın olmasın! Nasılsa düşleri gerçeğe çevirmekte sertifika almış bir yanımız var. Şarkılı balkonlardaki son demi arıyorum şu günlerde.
Farkındayım ne çok şeyi kaybettiğimizin. Kötülüğü güçlendiren para her şeyin anlamını tersyüz etti, bütün değerleri mahvetti.
Haysiyetsizliği katlayıp cebine atanların itibarı var artık. Güllerin solduğu yerde yitirilen erdemi arıyorum şu günlerde.
Güzel yıllardı. Aklımızın yazlık sinemalarda kaldığı, aşklarımızın yolda kaldığı yufka yürekli yıllar. O günlerin bir daha gelmeyeceğini biliyorum da ülkemdeki yaraları ve düşmanlığı onaracak merhemi arıyorum şu günlerde.