HAVALAR soğudu, neredeyse gördüğüm herkes "İstanbul'a kar yağacak mı" diye soruyor.
En kötü evin kirası 20 bin liraya dayanmış. Her gün fiyat etiketleriyle oynayan ahlaksız tüccarlara denizde karada ölüm yok. Gariban evlerde acımasız hayatın halleri, zengin evlerde bağlamanın telleri. İhtiyar çocuklarını doğuruyor hayat. Ağzına lokma koymayanlar da var, domuz gibi yedikleri sofralarda gözleri doymayanlar da.
Ama şu an tek derdimiz "İstanbul'a kar yağacak mı"

Kumar, uyuşturucu kadar tehlikelidir de talih oyunu adı altında kumarın her çeşidine zemin hazırlayan sistem uyuşturucu satanlardan farklı mıdır Araştırmalar gösteriyor ki; kumar bağımlıları uyuşturucu bağımlılarını solladı.
Canları yanana kadar analar babalar tehlikeyi görmüyor, çünkü televizyon dizilerinin karşısında kendilerinden geçiyorlar.
Şimdi gözlerinin önünden alt yazı geçiyor; "İstanbul'a kar yağacak mı"

Sokaklar çete kaynıyor, kara para kasaları portakal satmıyor insan satıyor, gelenekleri satıyor.
Karşılığında da yine insan satın alıyor, ahlaksızlıkları her dile çevrilirken onlar her şeyi lehine çeviriyor. Alın terinin emeğin hükmünü yitirdiği bir düzende, üniversite öğrencileri çaldığı kapılardan geri dönüyor ama hırsızlara anahtar veriliyor, yurt dışına çıkışları yasaklanması gerekirken pasaport bile veriliyor.
Böyle meseleler kimseyi ırgalamıyor da derdimize bakın; "İstanbul'a kar yağacak mı"

Bizi bekleyen felaketler doğal afetler var, olası savaşlar ve kıtlık var.
Tarım alanlarına değer vermeyenlere ekmek de yok oksijen de. Karbon salınımında Amerika ve Çin önde gidiyor, salgın ekonomisini ayakta tutmaları gerekirken; virüslerin yenileri hayatımıza sokulurken doğa her gün biraz daha kışkırtılıyor.
Elon Musk gibi kansız zenginler, "zaten yarınları yok" diye yoksulları kolay ölümlere çağırıp, kendi nüfus planlamasını yapıyor. Bizler de "İstanbul'a kar yağacak mı" diye sorarak tabiata karşı görevimizi yapmış oluyoruz öyle mi Öyle!

Kar elbette suyun akışı için gerekli ama kar yağdığı zaman hayatın garibanlara bakışını da görebilmek lazım. Kar zamanı yoksulların zor zamanıdır.
Ayrıca İstanbul bitti, trafikte bitti huzurda bitti. Kıyılarına oteller dikilirken ağaçları sökülürken bitti.
İstanbul'da yüz binlerce kaçak insan var. Uyuşturucu piyasası Meksika'yı geçti. Ne yani kar yağacak da İstanbul'un yüzünde kardelenler mi açacak