Kansız İsrail'in Gazze'yi boşaltma ve yok etme planı hayata geçirildi. Bütün dünya seyrediyor. Yollara iteklenen o mazlumların alnında ölümcül ter.
Bugün dokunmalıyız onlara bugün ayağa kalkmalıyız. Yoksa yarın dünden de beter!
***
O insanların gıda yardımlarına erişmesine bile engel olan Netanyahu ve Trump denen Hitler kopyalarından başka kimdi Onlar Gazze'deki bebeklere bir damla sütü çok görürken birbirlerinin tabaklarını yalıyorlar. En çok da etlerin kemik kısmını!Bu kansızlar için keşke daha okkalı cümleler kurabilsem. Keşke onları Gazze'deki insanların ayaklarının altında ezildiğini görebilsem!
***
Trump denen ahlaksız laf ebesinin alfabesinde kana bulaşmamış tek harf yok. Nobel Barış Ödülü'nün peşinde koşan insanlık düşmanı ahlak yoksunu faşist, gemilerini Gazze'deki insanları korumak için şimdi İsrail'e yöneltsin de görelim bakalım adamlığını. Ama şeytanda adamlık ne gezer! Amerikan Başkanlarının yasasıdır; güçlüler el ele verir bir avuç garibanı bile ezer!***
Dünya bu "aşağılık eylemleri" seyrederken, Gazze'de kimsesizliğin mevsimi yapraklarını dökerken, birbirlerine ayak uyduran Avrupa ülkelerinin ayağa düşmüş politikalarından da bir şey beklemeyin. Onlar ganimetten paylarını alabilmek için kendilerine biçilen rollerin dışına çıkamıyorlar!Ama insan içine nasıl çıkıyorlar en çok ona şaşıyorum. Oysa insanlığın açlığını susturabilmek için, hiç olmazsa o ülkelerde yaşayan insanların sesini duymamız gerekirdi!
***
Cehennem ateşine cennetin musluğu. Gazze insanı Amerika ve İsrail'in alçaklığına karşılık, bir yandan toprağı kucaklarken, öte yandan gökyüzüne yükseliyorlar.Bir gün devran döner mi Döner!
Çünkü herkesin bumerangı kendine döner. Netanyahu ve Trump'ın ödeyeceği bedeller de olacaktır!
Onların telaşlı çırpınışı bu yüzden!
***
Oysa ölümü bile geri çevirmeyen Gazze'deki insanlar çaresizliğin kahramanlarıdır ve unutulmasın ki kahramanlar cellatlarından uzun yaşar. Tanımamış olsak da o kahramanların her birini rahmetle anarız. Cellatların isimleri geçtiğinde söyleyecek tek sözümüz vardır.
"Şunların yüzüne bir kere bile tüküremedik ya ona yanarız!"