BİRAZ isyandı gençliğimiz biraz futbol biraz radyo.
Haberlerde yalan yoktu, yoksulluk erdemliydi zenginlikten.
Uçsuz bucaksız hayallerin kıyılarında gezerdik uzun yakalı gömleklerimizle.
Gençlik okullarda ve stadyumlarda kutlardı sportif güzelliklerini.
Gençliğin en güzel bayramıydı özgürlük, hepimizin dilinde sevda sözcükleri, göğsümüzde karanfiller.
Hayata karşı korunmak için vurulmayı erken öğrenmiş tayfalardık, yasaklanmış kitapların yakılan sayfaları.
Ekmekler küçülürken isyan bayrağını açardık, ipliğini pazara çıkarırdık fırıncıların. 'Keşanlı Ali Destanı' için tiyatroya gider, 'Doktor Jivago' filmi için saatlerce kuyruk beklerdik.
Gençliğin en güzel bayramıydı bir deniz kıyısında çay ve simit. Gözümüz tok gönlümüz bilgiye aç.
Sadece aşkta sabıkalıydık, kızlara açılamazdık da ülkemizi açıkça severdik. Mektuplar anlatırdı duygularımızı, ne sosyal medya denen lağım çukuru vardı ne para için ruhunu ve meslek onurunu satanlar. İliklerimize kadar bahar coşkusu. Gençliğin en güzel bayramıydı camdan cama aşklar, yürek yangınlarına mahsuben.
"Yürümekle yollar aşınmaz" derlerdi, inadına yürürdük. Dalgalar adını denizlere yazardı bizler kumlara.
Kumlardan silinen isimlerimizi kitaplara yazdırmaya yemin ederdik. Hiçbir kuşu ürkütmez hiçbir puşttan ürkmezdik.
Alnımızda taşırdık cesaretimizi, uykumuz kaçınca kovalardık. Bayrak sevgisine bedenlerimizi siper ederdik gözümüzü kırpmadan. Gençliğin en güzel bayramıydı askere gitmeden önceki vur patlasın çal oynasın geceleri. Vatan borcuna mahsuben.
Düşündüğümüz ve kitap okuduğumuz için suçlandığımız bir gençliğimiz oldu bizim. Direnen ve soru üreten gençleri hiçbir zaman sevmedi bu ülke. Bilmem kaç yıllık kalkınma planlarının üzerinde tepinirken, "ömrümüz bu kadar ucuz mu" diye haykırdık duyulmadı. En güzel bayram haksızlığa direnirken tabut ölçüsü alınmış gibi durmaktı belki. Belki de harcanan gençliğimiz!
Voltaire'nin tarihi sözü; "Gençleri bırakınız dünyayı hayal ettikleri gibi görsünler, büyüyünce nasıl olsa olduğu gibi görecekler." Sevdalar tutkular ve bağlılıklar azalsa da bizler geride bıraktıklarımızı hiç terk etmedik. Bizim için en güzel bayram yaptığımız gençlik hatalarıydı belki.
Sabırla yazılmış ömür kitabının en heyecanlı sayfalarıdır gençlik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk adı anılsın diye armağan etmedi bu bayramı, gençler anlaşılsın diye armağan etti. Gençliği çürütülen ülkelerin geleceklerinin de işgal edildiğini gösterebilmek için. O yüzden haritası değiştirilmek istenen bir ülkede, birbirinden uzaklaşmayı değil saygıda ve sevgide uzlaşmayı bilenler içindir bu bayram. Gençlik ateşi adına.