Gençler için!
LİSELİ gençleri ne zaman görsem, hepsine iyi dileklerle ve sevgi dolu gözlerle bakarım. Onların gözlerinde kendi gençliğimi aradığım için belki.
Geçen hafta Ataköy'de bir lisenin okul çıkışına rast geldim, "kanatlarını kaybetmiş meleklerin dağılma saati gelmiş" dedim. Çoğunun içinde umut kalmadığına şüphem yoktu. Yaraları açıkta gülleri çoktan solmuş! En çok üzüldüğüm de okulun kapısından uzaklaştıkça sigarayla yakınlaşan çocuklar oldu. Gençliği harcamak zaman almıyor ama şimdiki zaman gençleri avucuna almış da nereye sürüklüyor kim bilir!
Bizim gençliğimizde de sigara içenler olurdu ama liseli kızların sigarayla ilişkisi mümkün değildi, hele sokakta! Şimdi belki meydan okuma belki modaya uyma. Asıl mesele; 18 yaşını doldurmamış genç kızlar ve delikanlılar o sigaraları nasıl ve nereden temin ediyor Ne yani sigara satın alırken yaşları büyük mü gösteriyor
Bundan 3 yıl önce Florya'daki bir alışveriş merkezinde 12 yaşındaki çocuklara elektronik sigara satan dükkanı yazmıştım. 12 yaşındaki çocuğunun eve getirdiği elektronik sigarayı yakalayan ve şikayette bulunan anneye dükkan sahibinin gösterdiği tepkinin arkası sağlamdı.
"İstediğin yere git!" Katillerin, bankaları dolandıran kabadayıların sorgulanmadığı bir düzende o anne kiminle muhatap olsun, nereye gitsin
Bugün uyuşturucunun bütün köşeleri kaptığı bir düzende, gençlerin beynini hadım etme projesi amacına ulaşmıştır. Buna "zamanın ruhu" deniyor. Geçmişteki güzellikleri ve saygıyı hatırlatanlara da "eski moda kafası!" Kötü alışkanlıklar, sanal kumar, yalanlar moda oluyor da o insanları uyarmak racona uymuyorsa, gerçekleri megafonla haykırsak duyulmaz! İnsan canının sebil edildiği bir ülkede haksızlığa karşı kalabalık olmakla akvaryumda balık olmak arasındaki tercih; balıkların zaferiyle sonuçlanıyorsa o ülkede gençlerin geleceğinden de söz edilemez.
Mesele sadece sigara değil, magazindeki zehirli sarmaşıklar, genç kızlara ilham dağıtan nafaka iblisleri, meslek onurunu satan rüşvetçiler, bozulan ahlaka çanak tutanlar, kara para kasalarının etrafında tur atanlar.
Mazinin ruhunda "dik durmak insanın omurgasıdır" yazardı, şimdiki zamanın ruhu büyük bir gururla paranın karşısında eğilmeyi emrediyor.
Hayattan çok ölümün, insanlıktan çok zulmün sözü geçerken gönül zenginliği eski bir masaldır artık.
Gençlerin direncini arttıracak ve onlara asalet katacak güzelim değerler kaybolup gitmiştir. Bir daha geleceğini de hiç zannetmiyorum!