Daha ne olsun!
İNSANLARIN hayatında futbol olmasa ne olurdu Uyku hali bir şekilde devam ederken başka türlü caz olurdu!
Psikolojik tedaviye ihtiyaç duyan insan sayısı her gün artarken, depresyon ilaçları piyasadan çekilse ne olurdu Fren tutmaz gaz olurdu.
Gariban sofralarındaki insanları doyurmak varken, Ramazan'da sükseli iftar sofraları olmasa ne olurdu Yüreklerde kış olmaz yaz olurdu!
Sirkte çalışanların bile gerektiğinde kafasını aslanın ağzına sokacak cesareti olmasaydı ne olurdu Eminim ki herkes hokkabaz olurdu!
Denize düşen yılana sarılırken, bu savaşlar, kahpelikler ve soysuzluklar dünyasında bizleri ayakta tutan hayatın sihirleri olmasa umutlarımız toz olurdu.
Ağzını küfürle çalkalayan ve yatarken giymesi gerekeni sahnede giyen erotizm delisi kadın şarkıcılara bu kadar değer verilmeseydi asalet de poz olurdu.
Hırsızlığın, namussuzluğun her biçimde destek bulduğu bir düzende, eskiden denizlere atılan iyiliklerin hikayeleri de anlatılmasa yürekler buz olurdu.
Sosyal medyadaki trollere, bahis baronlarına ve kara para kasası züppelere sistem el vermese, namuslu insanların her hakkı mahfuz olurdu.
Bu dünyada ardımızdan "davacı" değil, "duacı" insanlar bırakmakla yükümlü olduğumuzu unuttuk.
Yüreklerin yazar kasa olduğu bir ülkede para bütün kötülükleri güçlendirdi.
Adına gazeteci denen adamlar bile milyon dolarlarla oynaşırken, etiketli dolandırıcılar kendi hukukunu yürürlüğe koyarken ve bir koymadan bin alanlar çoğalırken kimse onları sorgulamaz bile. Onların lüks cipleri, görkemli sofraları ve arkalarında ağaları beyleri var. Her şey bir telefonlarına bakar!
Bizim analarımızın bir çantası vardı ki içinde helalinden madeni paralar olurdu. İçinde garip evin anahtarı, tertemiz beyaz mendil ve en fazla baş ağrısı için bir ilaç.
En yoksul insanın elinde bile evine götürdüğü en az iki pidesi olurdu.
Zenginliğe bakın, daha ne olsun!
MUTLULUK TAKVİMİ
Yoksula incitmeden iyilik yap.