Çocuk ve çiçek!

SÖMESTR tatili bitti.
İçimizdeki orkestra hangi şarkıyı seslendirirse seslendirsin, hayatın en gizemli çalgısı teneffüse çıkan çocukların sesidir.

Karanlık adamların yüzünü kara çıkarmayan sistemde, parasal iklim kuşağı Z kuşağını cebinden çıkarır.
Bahşiş niyetine!

Dostlarınıza borcunuzu ödemekte gecikebilirsiniz ama kötü insanlara asla borçlu kalmayın. Yoksa ömür boyu boyunduruk altında kalırsınız!

Sefalete merhem olmak için fırınlara ekmek astıranlar orta halli insanlardır. Her sezon lüks otomobilini yenileyenlerin ekmeğin fiyatını bildiğini bile zannetmiyorum.

Elimizde olanın kıymetini kaybettiğimiz zaman anladığımız doğru olabilir ama o fırsat elimize gelene kadar neler kaçırdığımızın farkına varamadığımız da doğrudur.

Hayat hep başkalarını yenmek üzerine kurulu değildir, insanın önce kendini yenmesi gerekir. En azından denemeye değer! Oysa hayatın sihirleri de var ve hep bir şeyler fısıldar bizlere.
Bu koca dünyada bizim tuttuğumuz yer nedir ki, içimizde sevgi yoksa eğer.

Gençliğim özgürlük rüzgarlarının at koşturduğu meydanları hayal etmekle geçti. Yaşlandıkça gördüm ki; her türlü suçu işleyen kabadayılar, futbolun kara para kasaları o meydanlardan elini kolunu sallayarak geçti.


Hala tenekelerden yaptıkları saksılara çiçek dikenlerimiz var, kimsenin canına ve malına göz dikmeyenlerimiz.

Onlar çiçeklere bile suyu kalplerinden veriyorlar.


Verilmeyecek hesap yoktur. İlahi adalet denen gerçeğin karşısında "ayrıcalıklı" sayılacak bir kul da mevcut değildir. O elit hırsızlar kıyamet yalnızlarıdır, şimdilik başları ne kadar kalabalık olsa da!


Başkalarına göre aklımı kaçırmış olabilirim ama hayatımda bir kere olsun ağzı kan kokan adamların kullandığı cümleleri ağzımdan kaçırmadım.