İKİ delikanlının Guatemala'da okul yaptırabilmek için Almanya'dan yola çıkıp Pekin'de son bulan yolculuğunun belgeselini izledim.
Sosyal medya kanalıyla 50 bin Euro bağış toplamak için. O parayı olağanüstü tabiat şartlarıyla mücadele ederek ve sadece bisiklet kullanarak topladılar. Hatta iki okul birden yaptırdılar.
Sevinçlerini gördüm de "insanlık yaşıyorsa her zaman umut vardır" dedim.

Çok parası olup da insanlar için kılını kıpırdatmayan zenginleri gördüğüm zaman, cebimdeki "bozuk paraları" onların yüzüne saçmak istiyorum.
Hücre dokuları "bozuktur" ya onlar yere düşenleri bile toplar!

Hayatlarından insanlığı çıkarıp, namussuzlukla toplayıp, şerefsiz kazançla çarpanlar günahlarını kaça bölerse bölsün hep artıya geçerler ya buna yeni moda matematik denir.
Oysa parayı düdükleyenlerle parayı verenlere düdük üfleyenler arasındaki sayısal bağlantılar ne matematik kurallarına uyar ne insanlık kurallarına.
Yapay zekayı böyle konularda kullanacaklarına hiç şüpheniz olmasın.

Geçim sıkıntısı çeken insanlar yeri gelir eşyalarını satar da gözleri paradan başka bir şey görmeyenler dostlarını bile satar.
"Yere batsın" deriz, "bu adaletsiz dünyanın popülerliği de parası da." Milyon dolarları su gibi harcayanların muslukları aslındaki yılan ıslıklarıdır ya, biliriz ki şerefsizliğin yazısı da birdir turası da.

Böyle zengin erkekler ahlaksızlığı tescillendikçe el üstünde taşınıyorsa orada onurlu insanlar tehlike altındadır.
Öldürdüğü değerler için milyonlarca dolar ödeniyorsa, böyle zenginlere "kiralık katil" denmesinde bir sakınca yoktur.

Arkadaşlarını dolandıran kabadayılarda da gördük ki para itibarlı silahtır.
Parası ve etiketi olanın yasası kasasındadır. Zorbanın ve zenginin hukuku hukukun zenginliğini alt etmiştir.
Neymiş iyiler kazanırmış.
Kim diyorsa halt etmiştir!

Bencil zenginliğin zehirli sarmaşık gibi yayıldığı bir dünyada insanların elinin altında istemediğiniz kadar kötülük bulunur.
İnsaniyet namına yüreklerini insanlığa açmaları rica olunsa da o ricaya uyacak adam zor bulunur.