Bir şehrin kaderi bazen bir yol, bazen bir liman, bazen de doğru kurgulanmış bir organize sanayi bölgesi ile değişir. Yalova bugün tam da böyle bir eşikte duruyor. Uzun yıllar 'sakin şehir', 'doğası güzel ama sanayisi sınırlı' tanımıyla anılan Yalova, artık bu kalıbı kırmaya hazırlanıyor. Bunun arkasında ise klasik OSB anlayışının çok ötesine geçen bir yapı var: Yalova Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi.
Bugün 7.4 milyon metrekarelik alanda yüzde 93 doluluk oranına ulaşmış, 414 yatırımcıyı bünyesinde barındıran bir yapıdan söz ediyoruz. İnşaatı süren üretim tesisleri, sahada çalışan binin üzerindeki personel ve 2026 itibarıyla hızlanacak üretim kapasitesi… Bunlar sadece rakam değil, Yalova'nın günlük hayatına doğrudan yansıyan istihdam, gelir ve hareketlilik anlamına geliyor. Yalova OSB Yönetim Kurulu Başkanı Direnç Özdemir'in davetiyle devam etmekte olan kurulum çalışmalarını yerinde gördüm. 2030 hedefleri çok iddialı: 400'ün üzerinde üretim tesisi ve 20 bin kişilik istihdam. Üstelik bu istihdamın en az yarısının kadınlardan oluşması hedefleniyor. Bu yaklaşım, sanayiyi yalnızca ekonomik değil, toplumsal kalkınmanın da aracı hâline getiriyor.
Haberin DevamıEĞİTİMLE ÜRETİM BULUŞUYOR
Yalova OSB'yi farklı kılan temel unsurlardan biri, sanayiyi eğitim ve teknolojiyle aynı kampüs içinde buluşturması. Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nin OSB içine taşınması, teknoparkta faaliyet gösteren 80 AR-GE firmasının üretimle birebir temas hâlinde olması tesadüf değil. Bu model, Türkiye'nin uzun süredir konuştuğu ama uygulamakta zorlandığı bir sorunu hedef alıyor: Nitelikli iş gücü eksikliği. Eğitimle sanayinin iç içe geçmesi, mezun–iş dünyası kopukluğunu azaltırken üretimin kalitesini de yukarı çekiyor.
"Sanayi gelirse doğa gider mi" sorusu Yalova için hayati önemde. İşte burada yeni nesil OSB anlayışı devreye giriyor. Çatı GES projeleri, atık su geri kazanımı, karbon yakalama çalışmaları, güneş enerjili aydınlatmalar ve elektrikli araç altyapısı…Bunlar kâğıt üzerinde kalan vaatler değil, sahada uygulanmış projeler. Tüm tesislerin TSE Yeşil Bina standartlarına uygun şekilde inşa edilmesi de bu yaklaşımın tamamlayıcı unsuru. Yalova OSB Yönetim Kurulu Başkanı Direnç Özdemir, değerlendirmelerinde sık sık aynı noktaya dikkat çekiyor: Bu yapı yalnızca üretim yapan bir alan değil; yaşam, eğitim ve teknoloji ekosistemi. Bu vurgu önemli. Çünkü Türkiye'de OSB'ler uzun yıllar sadece fabrika kümeleri olarak algılandı. Oysa bugün kalkınma, ancak planlı, güvenli ve sürdürülebilir sanayi ile mümkün. Bu dönüşümün Yalova'nın şehir hayatına yansıması da göz ardı edilemez

3