Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, CNN Türk'te canlı yayın konuğum oldu. Prof. Özvar, uzun süredir çalışmaları sürdürülen bir dizi hazırlığın detaylarını ilk kez paylaştı ve çok önemli bilgiler verdi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar'ın anlattıkları, Türkiye'nin üniversite sisteminin artık yalnızca büyüklükle değil; zaman yönetimi, istihdam, teknoloji ve uluslararası rekabet ekseninde yeniden kurgulandığını gösteriyor. Devasa bir sistem, küresel ölçekte bir kapasite…

Türkiye bugün 208 üniversitede, 186 bin öğretim elemanıyla çalışan büyük bir yükseköğretim sistemine sahip. Toplam öğrenci sayısı 6 milyon 182 bin. Bunun yaklaşık 3 milyon 700 bini örgün eğitimde; 2.8 milyonu açık öğretimde. Bu tablo, YÖK Başkanı'nın ifadesiyle, son 20 yılda Çin'le mukayese edilebilecek ölçekte bir kapasite artışına işaret ediyor. Ve dikkat çekici bir not: Türkiye, bu büyüklükle OECD ortalamalarında seyrediyor. Özvar'ın altını özellikle çizdiği bir başka başlık da diploma geçerliliği oldu. Türkiye'de verilen üniversite diplomalarının bugün Avrupa standartlarında olduğunu ve dünyanın her yerinde geçerli kabul edildiğini vurguladı.

Bu noktada cümle netti: "Türkiye artık yalnızca kendi gençleri için değil, dünya için de bir eğitim merkezi haline geliyor." Rakamlar bu iddiayı destekliyor. Türkiye'de bugün 378 bin uluslararası öğrenci eğitim görüyor. Ve çok kritik bir veri: Türkiye, yabancı öğrenci sayısında Fransa gibi çok önemli bir ülkeyi bile geride bıraktı ve dünyada 6. sıraya yükseldi. Uluslararası öğrencilerin Türkiye ekonomisine yıllık katkısı 3.5 milyar dolar. Üstelik Türkiye, bu öğrencilere 'müşteri' gibi değil, kendi öğrencisi gibi davranıyor. Makul ücretler, sosyal uyum ve eşit muamele vurgusu özellikle dikkat çekiyor. Bugün ise istihdam, YÖK'ün ana gündem maddelerinden biri. Veriler net: Eğitim düzeyi yükseldikçe işgücüne katılım artıyor, istihdam oranı yükseliyor.

Düşük eğitim grubunda işsizlik oranının düşük görünmesi, bu grubun daha fazla istihdam edildiği anlamına gelmiyor, aksine işgücüne katılımın düşüklüğünü yansıtıyor. Bu yüzden ailelerin çocuklarını üniversiteye gönderme isteği, hâlâ güçlü. YÖK, teknoloji ve dönüşüm başlıklarında radikal kararlar almış durumda.

Bilişim, yapay zekâ, siber güvenlik, yazılım, tarımda ve sağlıkta dijital dönüşüm öncelikli alanlar.

Tıbbi veri teknikerliği

Ön yüz/arka yüz yazılım geliştirme

Siber güvenlik m İnsansız araç teknikerliği

Otonom sistemler teknikerliği Bu yeni programların doluluk oranı yüzde 99. Öte yandan istihdam üretmeyen bazı alanlarda sert fren var. Adalet programı tamamen kapatıldı. İletişim fakültelerinde kontenjanlar yüzde 20 azaltıldı. Hukuk fakültelerinde kontenjan 16 binden 10 bine düşürüldü. Eğitim fakültelerinde yüzde 26 daralma yapıldı.