Türkiye Avrupa'nın vazgeçilmez ortağı

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Fransa hükümetinin davetiyle Strasbourg ve Paris'te çok önemli görüşmelerde bulundum. Avrupa Birliği Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Fransa Dışişleri Bakanlığı, MEDEF (Fransa'nın TÜSİAD'ı) gibi Türkiye açısından son derece kritik kurumların temsilcileriyle bir araya geldim. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'ndan Miray Akdağ'ın koordinasyonunda gerçekleşen seyahatte Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Yunus Demirer ve Strasbourg Başkonsolosu Bekir Sarp Erzi'yi de ziyaret etme imkânı buldum.

strong class"read-more-detail"Haberin Devamı

Birçok kurumu kapsayan ve hayli zengin içerikli program süresince Avrupa ülkeleri ve kamuoylarından Türkiye'ye dönük büyük bir ilgi ve merak olduğunu gördüm. Ancak çok sayıda faktörden etkilenen AB-Türkiye ilişkilerinde olumlu ve olumsuz gelişmeler doğal olarak bir arada yaşanıyor. Bununla birlikte özellikle Strasbourg'daki Avrupa Konseyi'nde katıldığım brifingde Türkiye'nin kesinlikle Avrupa'nın vazgeçilmez bir parçası olarak değerlendirildiğini ve kesinlikle dışlanmak istenmediğine tanık oldum.

Avrupa Birliği Türkiye Raportörü İspanyol siyasetçi Nacho Amor ile bir araya geldik. Amor, Türkiye'yi çok önemli bir ülke olarak gördüklerini ve Avrupa ile entegrasyona büyük değer verdiklerini söyledi. Ancak Ankara'nın özellikle demokrasi ve insan hakları konusundaki tutumuna sert eleştiriler getirdi. Yargılamalar konusundaki toptancı tutumunu kabul edilemez bulduklarını ifade etti. Türkiye'nin Avrupa Birliği önündeki engelin demokrasi eksikliği olduğunu söyledi. Tek başına jeopolitik avantajların üyeliğe yeterli olmadığını vurguladı.

ELEŞTİRİ VE UYARILAR

Temaslarımızın önemli noktalarından biri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ydi. 2019 yılında tutuklanan iş insanı Osman Kavala ve daha başka onlarca dava Türkiye ile AİHM arasında tartışma konusu olmaya devam ediyor. AİHM kararlarının uygulanması konusunda bir tür izleme mekanizması olan Avrupa Konseyi de 'Kavala'nın serbest bırakılmaması halinde Türkiye'ye yaptırımlar uygulanabileceğinin' sinyallerini vermişti. Mali yaptırımlardan, Türkiye'nin üyeliğinin askıya alınmasına kadar geniş bir çerçevede yaptırımların gündeme gelebileceği tartışılmıştı. Fakat Avrupa Konseyi İletişim Sorumlusu Daniel Höltgen ile yaptığımız görüşmede ben bir yaptırım işareti almadım. Bununla birlikte AİHM çevrelerinde Türkiye'nin altına imza attığı sözleşmelere istisna getirmeden uyması bekleniyor.