Türkiye'de siyasette son dönemde ciddi sarsıntılar yaşanıyor. CHP'de kurultay süreçleri, tartışılan yargı kararları, yolsuzluk dosyaları ve belediye başkanlarının tutukluluk halleriyle birlikte siyasal atmosfer giderek yoğunlaşıyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in görevden alınması ve yerine Gürsel Tekin'in geçici olarak görevlendirilmesi yalnızca muhalefet cephesinde değil, tüm siyasi denklemde derin dalgalanmalara yol açtı.

Gürsel Tekin ile konuştum. Husumeti bitirmek, parti içi ayrılıkları sona erdirmek ve CHP çevresinde birliği oluşturmak için bu görevi kabul ettiğini söyledi. Görüşlerine başvurduğum CHP'nin bazı önemli isimleri ise yakın dönemde partiyi erozyona uğratan sarsıntının geçmeyebileceğinden endişe ettiklerini söylediler.

Özetle CHP, tarihin en sancılı dönemlerinden birinden geçiyor. Parti içi kurultay süreçleri bir yandan Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu taraftarları arasında yönetim tartışmalarını alevlendirirken, diğer yandan yargılamalar ve tutuklamalar üzerinden muhalefetin geleceği tartışmaya açılıyor.

*

AK Parti cephesi, bu gelişmeler üzerinden, ana siyasi rakibi CHP'ye dönük eleştirilerini artırıyor; yolsuzluk, rüşvet ve adam kayırma iddialarını gündeme taşıyor. Fakat kamuoyu açısından bu sorun sadece muhalefetin iç gerilimi değil. Öteden beri ülkemizi içten içe kemiren hastalıklardan biri olan yolsuzluklar, parti ayrımı olmaksızın büyük bir 'temiz eller' ihtiyacını ortaya koyuyor. Bu tartışmalar yaşanırken bir başka sancılı alan da hukuk üzerindeki siyasetin etkisi ve hukuka duyulan güvendeki erozyon.

Ne yazık ki yolsuzluk, rüşvet ve adam kayırma olguları Türkiye'nin kronikleşmiş sorunları arasında. Belediyelerden bakanlıklara kadar uzanan yargı dosyaları, halkın adalet duygusunu zedeliyor. Bugün başkanlarla birlikte bazı aile üyeleri, yakınları ve bürokratlar da tutuklu. Bununla birlikte mesele yalnızca kişisel hatalar değil; bu tablo, kurumsal bir denetim mekanizmasının zaafını ve siyaset-hukuk ilişkisinin derin yaralarını gösteriyor.

Diğer taraftan Türkiye, uzun zamandır demokrasi endekslerinde ve yolsuzluk algı endekslerinde gerileme yaşıyor. Son gelişmeler bu tabloyu değiştirmiyor, aksine daha da olumsuzlaştırıyor. Avrupa'dan Amerika'ya uzanan geniş bir yelpazede Türkiye'ye dair hukuktan ve demokrasiden uzaklaşma eleştirileri güçleniyor.