Tarihin sahnesinde direnişin yankısı
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 15 Temmuz akşamı 'En Uzun Gece' isimli destansı temsili izledim. Bütün sahne sanatlarını buluşturan özel bir etkinlik olmasının yanında bir milletin direncinin ve sanatın birleştirici gücünün ifadesiydi. Bu güçlü yapım, 15 Temmuz gecesinin karanlığını ışığa dönüştüren bir anlatı niteliğindeydi.
'En Uzun Gece', terör örgütü FETÖ'nün karanlık planlarına karşı verilen mücadeleyi hatırlatırken, dönemin Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan'ın merkezde olduğu dramatik olaylar zinciriyle izleyiciyi sarsıyor. Terörle Mücadele, Özel Kuvvetler, Jandarma Genel Komutanlığı ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü gibi kritik merkezler sahneye taşınırken izleyici âdeta zamanın içine çekiliyor.
Haberin DevamıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın o gece yaptığı tarihî mücadele çağrısı ve halkın tereddütsüz millî iradeye sahip çıkışı, siyasi partilerin dayanışması, bu destanın ana omurgasını oluşturuyor. Etki düzeyi yalnızca tarihî değil, psikolojik ve kültürel olarak da hissediliyor.
500 KİŞİLİK DEV KADRO
Bu anıtsal eserin ardında büyük bir emek ve kolektif akıl var. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Cemi'i Can Deliorman yönetimindeki 72 kişilik orkestra, Türkiye'nin dört bir yanından gelen senfoni ve opera sanatçılarıyla birleşiyor. Sahneye koyan isim Bora Severcan; yapımcısı Volkan Severcan. Koreografi, ışık tasarımı, kostüm, her detayda disiplin ve duygu iç içe geçmiş. Devlet Çoksesli Korosu, Opera Bale solistleri ve tiyatro oyuncularıyla toplam 500 kişilik kadro bu anlatıyı büyük bir ciddiyetle üstlenmiş.
Belki de gecenin en çarpıcı unsuru, sahnedeki şiirlerdi. Mehmet Akif Ersoy'dan 'Şehitler Abidesi'; Sezai Karakoç'tan 'Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine'; Nurullah Genç'ten 'Uyan Artık Yiğidim' ve Attila İlhan'dan 'Ben Sana Mecburum'...
Bu dizeler bestelendi, orkestra tarafından yeniden yorumlandı ve sahnede yankılandı. Sanatın bütün dalları bir araya gelerek ortak bir hafıza inşa etti.
Temsili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan başta olmak üzere, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bakanlar, milletvekilleri ve çok sayıda davetli birlikte izledi. Salon, sadece protokol değil hissiyat olarak da dimdikti.