Savunma sanayiine yönelik yatırımlar Türkiye'de artık yalnızca kamu kuruluşlarıyla sınırlı değil. Bir süredir bazı yeni özel sektör grupları, yüksek teknoloji üretimi ve stratejik savunma çözümleri geliştirme konusunda kayda değer adımlar atıyor. Bu dönüşümün dikkat çeken örneklerinden biri de Pasifik Holding. Bugüne dek finans, gayrimenkul, enerji ve sanayi gibi alanlardaki yatırımlarıyla tanınan holding, şimdi yeni bir kulvarda; mühendislik, ihracat ve teknoloji merkezli bir savunma vizyonuyla adından söz ettiriyor.

Pasifik Holding'in iştiraki olan Pasifik Teknoloji, IDEF 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda "Biz sadece yatırım yapmıyoruz, stratejik mühendislik çözümleri geliştiriyoruz" mesajını verdi.

Bu süreçte tanıtılan üç yeni sistem -ALPİN-2, SEYYAH Görsel Seyrüsefer Sistemi ve PARS VTOLhem Pasifik Teknoloji'nin mühendislik kabiliyetini hem de savunma sanayii içindeki yeni vizyonunu ortaya koyuyor.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün'ün katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, Türkiye'nin ilk yerli insansız helikopteri ALPİN'in yeni nesli olan ALPİN-2, sinyal karıştırmaya karşı dirençli, otonom ve güçlü motor kabiliyetiyle dikkat çekti. Entegre vinç mekanizması, GPS'siz ortamda görev yapabilen görsel navigasyon sistemi ve FPV drone entegrasyonuyla çok yönlü bir platforma dönüşmüş durumda.

Yine tanıtılan SEYYAH sistemi, elektronik harp ortamlarında bile görev yapabilen, yapay zekâ destekli görsel konumlandırma sağlayan ileri bir navigasyon çözümü. Modern çatışma ortamları için bir ihtiyaç değil, artık bir zorunluluk.

Ve PARS VTOL... Düşük ses izi, dikey iniş-kalkış kabiliyeti, 4 saate varan uçuş süresi ve lazer hedefleme sistemleriyle taktik sınıfın çevik oyuncusu olarak öne çıktı. Değiştirilebilir başlık yapısı ise modüler savaş teknolojisinin somut bir örneği.

Bu alandaki bütün çalışmalar Pasifik'in savunma alanında faaliyet gösteren şirketi Titra Teknoloji tarafından yürütülüyor.

Pasifik Teknoloji kurduğu stratejik iş birlikleriyle de dikkat çekiyor. IDEF 2025'te imzalanan bir başka önemli anlaşma, Pasifik'in NATO ve Avrupa odaklı açılımını da somutlaştırdı. 150 yıllık geçmişe sahip Arsenal 2000 JSCo ile imzalanan Stratejik İş Birliği Mutabakatı sayesinde, Pasifik Teknoloji artık yalnızca üretim değil, aynı zamanda Avrupa Birliği'nin SAFE (Security Action for Europe) gibi büyük güvenlik bütçelerine erişim ve ortak üretim fırsatlarına da sahip oldu. Bu sadece ihracat değil; aynı zamanda teknolojik ortaklık ve küresel kabul anlamına geliyor.