Birleşik Krallık, yakın tarihimizde Batı ittifakı içinde Türkiye'yi en iyi anlayan, en güçlü bağlara sahip olan ülke olageldi. NATO çerçevesindeki askeri dayanışmadan Avrupa güvenliği konularına, ticaret ve kültürel ilişkilere kadar Londra- Ankara hattı her zaman ayrıcalıklı bir pozisyonda yer aldı. Bunun ardında yalnızca jeopolitik gerekçeler yok. Vizyoner devlet adamları, deneyimli diplomatlar ve kritik görevlerdeki etkili isimler de bu iklimi yaratan unsurlar arasında.
Bu isimlerin başında, yaklaşık beş yıldır MI6'nın başında bulunan Sir Richard Moore geliyor. Türkiye'de görev yaptığı yıllardan beri yakından tanıdığım, hatta 35 yıllık dostum diyebileceğim Moore hem mesleki kariyeri hem de insani özellikleriyle çok farklı bir profil çizdi.
Haberin DevamıTÜRKÇE KONUŞAN DİREKTÖR
Richard Moore, Oxford mezunu bir diplomat olarak MI6'nın tepe noktasına kadar yükseldi. Ülkemizle ilişkiler açısından onu diğerlerinden ayıran özellik yalnızca istihbarat kariyerindeki başarısı değildi. Kusursuz derecede Türkçe konuşması, Beşiktaş taraftarlığı, İstanbul ve Ankara'daki görev yıllarında halkın içine karışması, Türkiye kamuoyunda kendisini adeta 'bizden biri' haline getirdi. Önceki MİT Başkanı Hakan Fidan ve bugün görevi sürdüren Prof. Dr. İbrahim Kalın ile kurduğu sıkı iş birliği de iki ülke ilişkilerinin güvenlik ve istihbarat boyutunda güvene dayalı bir yapı inşa etti.
Moore, MI6 başkanlığı döneminde alışılmadık bir şeffaflık sergiledi. Twitter hesabını kapatmadı, hatta zaman zaman Türkçe mesajlar attı. Modern istihbarat dünyasında sosyal medya üzerinden kamuoyuyla kurulan bu iletişim, MI6'nın geleneksel 'görünmezlik' anlayışına yeni bir boyut kazandırdı.
Richard Moore'un Türkiye'deki popülaritesinin bir başka sebebi de televizyon ekranlarına verdiği demeçler oldu. CNN Türk'teki programımda yaptığı açıklamalar günlerce gündemden düşmedi, gazetelerin manşetlerine taşındı. Akıcı Türkçesi ve esprili üslubuyla verdiği mesajlar yalnızca diplomatik çevrelerde değil, geniş halk kesimlerinde de sempatiyle karşılandı. Bir istihbarat kurumunun başındaki ismin bu kadar şeffaf, açık ve doğrudan konuşması, o dönem Türkiye kamuoyunda farklı bir heyecan yarattı.
Haberin DevamıMAGGIE VE REHBER KÖPEĞİ
Richard Moore'un ailesi de Türkiye'de ayrı bir iz bıraktı. Görme engelli eşi Maggie Moore, ülkemizde katıldığı etkinliklerde toplumsal farkındalık yaratan konuşmalar yaptı. Yanlarından hiç eksik olmayan rehber köpekleri Star, Türkiye'de engelliler için rehber köpek uygulamasına dikkat çeken sembolik bir figüre dönüştü. Maggie Hanım'ın yaşam hikâyesi ve verdiği mesajlar, kamuoyunda engellilerin hayatını kolaylaştıracak sosyal adımların önemini yeniden gündeme taşıdı.
Bu insani boyut, Richard Moore'un diplomatik başarılarının ötesinde, Türkiye toplumunda kalıcı bir sempati kazanmasını sağladı.
Şimdi MI6 tarihinde yeni bir sayfa açılıyor. Koltuk, Cambridge geleneğinden gelen Blaise Florence Metreweli'ye devrediliyor. Metreweli, kurumun ilk kadın direktörü olarak tarihi bir sorumluluk üstleniyor.
Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Çin üzerine uzmanlığı, teknolojik yeniliklere yatkınlığı ve akıcı Arapça bilgisiyle dikkat çeken Metreweli, yalnızca klasik istihbarat yöntemlerinde değil; yapay zekâ, siber güvenlik ve dijital çağın riskleri konusunda da güçlü bir donanıma sahip. Bu özellikleriyle, küresel jeopolitik mücadelelerin sertleştiği bir dönemde MI6'te yeni bir sayfa olarak görülecek.