İstanbul'un 'kenar mahallesi' klişesiyle yıllarca gözlerden uzak kalan Sultanbeyli, bugün artık bambaşka bir hikâye anlatıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla kısa süre önce gerçekleştirilen '1,5 Yılda 50 Proje' toplu açılış ve temel atma töreni, yalnızca bir belediye etkinliği değil, aynı zamanda Türkiye'de yerel yönetimlerin dönüşme hedefinin de bir göstergesiydi.

8 milyar 425 milyon liralık yatırım değerine sahip 50 projenin ardında, Belediye Başkanı Ali Tombaş'ın kararlılığı ve ekibinin uzun vadeli vizyonu bulunuyor. Bu vizyon, artık Sultanbeyli'yi sadece konut bölgesi değil; bilimin, gençliğin, doğanın ve üretimin buluştuğu bir merkez hâline getirmeyi amaçlıyor. Bir zamanlar betonun egemen olduğu alanlarda bugün Aydos ve Fetih Koruları yükseliyor.

Çocuk oyun alanları, yürüyüş parkurları, kır düğün alanları ve spor sahalarıyla ilçenin doğa ve sosyal yaşam dengesi yeniden kuruluyor. Cuma günü İstanbul Bomonti Hilton Otel'de Emine Erdoğan'ın öncülüğünde düzenlenen 'Sıfır Atık Forumu'na katılmıştım. Bu alandaki adımlar küresel düzeyde ciddi şekilde takip ediliyor ve destekleniyor. Sultanbeyli, Türkiye'de yerel yönetimler arasında bu alanda en ciddi hazırlığın yapıldığı yerler arasında. 'Sıfır Atık Vizyonu' kapsamında kurulan Kompost Tesisi, İstanbul ölçeğinde örnek bir çevre yatırımı.

Bu tesis, organik atıkları gübreye dönüştürerek hem çevreye katkı sağlıyor hem de yeni bir yeşil ekonomi bilinci oluşturuyor. Fatih Bilim Sultanbeyli Merkezi ise T3 Vakfı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğiyle açılmış bir bilim üssü kimliğinde. Astronomi, robotik kodlama, doğa ve matematik atölyeleriyle bu merkez, ilçedeki çocuklara 'yarının mucitleri olma' şansı sunuyor. Buna Sultanbeyli Dil Akademisi, Mesleki Eğitim Merkezleri (SULMEK) ve üniversiteyi kazananlara verilen 10 bin TL başarı ödülü de eklenince, ortaya bilgiye ve öğrenmeye yatırım yapan bir belediye profili çıkıyor. Uzun yıllar boyunca tanınmayan bir ilçede bu ölçüde eğitim ve teknoloji odaklı dönüşümün gerçekleşmesi, İstanbul'un sosyolojik atlasında çok dikkat çekici sayfa açıyor.

Merkez ile banliyöler arasındaki uçurumların kapanması yönünde bir adım atılmış oluyor. Bu çalışmaların bir diğer önemli yönü, kadınların üretim ve istihdam sürecine aktif katılımını desteklemesi. Kadın El Emeği Pazarı ve İMZA Tasarım & Üretim Merkezi, kadınların hem ekonomik hem de sosyal anlamda güçlenmesini sağlıyor. Kreş hizmetlerinin başlatılması ise, çalışan anneler için çok değerli bir adım.