Orta Doğu bir kez daha cehennem ateşine sürükleniyor. İsrail, İran'ın başkenti Tahran'ı, kuzeydeki ikinci büyük kenti Tebriz'i ve çok kritik önemdeki Natanz nükleer tesisini vurdu.
İran devlet medyası, saldırıda Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami'nin öldüğünü bildirdi.
Buna ek olarak eski İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Feridun Abbasi ve İslami Azad Üniversitesi Rektörü Muhammed Mehdi Tehranchi'nin Tahran'daki saldırıda hayatını kaybettiği belirtildi.
Haberin Devamıİsrail, bu saldırılarla ezeli düşman olduğu İran'a -belki de- son 50 yılın en büyük kaybını yaşattı.
Tahran, İran-Irak savaşından bu yana bu kadar ağır sonuçlarla karşılaşmamıştı.
İran Dışişleri Bakanı, Birleşmiş Milletler'e (BM) yazdığı mektupta İsrail'in saldırılarını 'savaş ilanı' olarak nitelendirdi.
Tahran'dan gelen ilk açıklamalar 'misilleme yapılacağı' yönünde sert ifadeler içerse de sahada İran'ın İsrail'e karşı elle tutulur bir yanıt veremediği görülüyor. Peki, neden
İsrail, askerî teknoloji açısından yalnızca bölgede değil, dünya genelinde de ilk sıralarda. Özellikle istihbarat, hava kuvvetleri, siber savaş kabiliyeti ve insansız hava sistemleri konusunda açık ara önde. F-35 savaş uçaklarını aktif olarak kullanan birkaç ülkeden biri. Bu uçaklar, Suriye hava savunmasını çoğu zaman fark edilmeden geçerek İran unsurlarına nokta atışı operasyonlar yapabiliyor.
İsrail aynı zamanda 'Derin Savunma' ve 'Önleyici Vuruş' doktrinleri çerçevesinde, potansiyel tehditleri sınırlarından çok uzakta bertaraf etme stratejisi izliyor. Bu kapsamda; Şam, Halep ya da Hama'da konuşlanan İran destekli unsurlar sık sık hedef alınıyor.
İran'ın savunma konsepti ise oldukça farklı. Daha çok 'asimetrik savaş' stratejisine dayalı, yani doğrudan savaş uçaklarıyla değil vekil unsurlar (Hizbullah, Şii milisler, Yemen'deki Husiler) aracılığıyla cevap veriyor. Ancak bu, caydırıcılık açısından sınırlı bir etki yaratıyor. Ayrıca İran, ABD ve İsrail'in yüksek teknolojili hava savunma sistemlerine karşı etkili bir radar ya da elektronik harp altyapısına sahip değil.
Haberin Devamıİran'ın elinde yüzlerce balistik füze bulunsa da bu silahların çoğu İsrail'in gelişmiş 'Arrow' ve 'Iron Dome' sistemleriyle durdurulabiliyor. Dahası, İran'ın doğrudan İsrail'i hedef alacak bir hava gücü bulunmuyor. Suriye hava sahası bir süre öncesine kadar Rusya'nın kontrolündeydi. Rusya buradan büyük oranda çıktıktan sonra İsrail'in eli rahatladı. Lübnan hava sahası ise İsrail'in âdeta açık bir oyun alanına dönüşmüş durumda.