İstanbul, denizle kurduğu kadim bağın en görkemli sahnelerinden birine tanıklık etti. Mavi Vatan ruhu, Boğaz'ın iki yakası arasında dalga dalga yayıldı. Cumhurbaşkanlığı'nın himayesi, Millî Savunma Bakanlığı'nın ev sahipliğinde İstanbul Boğazı'nda düzenlenen 'TEKNOFEST Mavi Vatan' etkinliğini izlemek üzere T3 Vakfı'ndan bir davet aldım. Buluşma noktamız Sarıyer'de Sahil Güvenlik Komutanlığıydı. Buradan iki ayrı botla Karadeniz'e doğru hareket ettik. Yaklaşık yarım saat sonra filonun bulunduğu mevkiye ulaştık. Botlardan biri TCG Anadolu'ya, diğeri TCG Savarona'ya yanaştı.

Denizin ortasında, yüksek bordalı gemilere aktarım her zaman dikkat ister; hele ki hava dalgalı ve rüzgârlı ise… Güverteye adım atar atmaz, disiplin ile zarafetin yan yana durduğu o tanıdık denizcilik hissi sizi karşılıyor. Davetliler iki grup hâlinde L-400 TCG Anadolu ve Savarona'ya geçti; Selçuk Bayraktar ve Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün kalabalık bir ekiple, Donanma'nın gururu Anadolu'ya çıkarken, ben Atatürk'ün aziz hatırasını yaşatan Savarona'daydım. Aynı suyun üzerinde iki ayrı güverte, aslında tek bir hikâyeyi anlatıyordu: Türkiye'nin denizdeki varlığı ile genç kuşaklara emanet edilen teknoloji vizyonu.

Gazetecilerin önemli bölümü de Anadolu'ya geçti. Zira Anadolu'nun pisti ve hangarlarında haber niteliği taşıyan çok sistem ve yeni teknolojiler mevcut. Savarona tarafında ise aralarında İrem Bayraktar Aksakal'ın da bulunduğu isimlerle Boğaz'ın ritmini güverteden takip ettik. Savarona'ya adım attığınızda insan önce huzurlu bir sessizlikle karşılaşıyor. Savarona, bir devlet yatından fazlası. 1931 yılında Almanya Hamburg'daki prestijli Blohm+Voss tersanesinde inşa edilen gemi, 1938 yılında Atatürk'ün kullanımı için Türkiye hükûmeti tarafından satın alınmıştı. Mustafa Kemal Atatürk -maalesef- çok kısa süre bu yatı kullanabildi ancak o süre zarfında önemli devlet adamlarını ağırladı ve Türkiye bakımından bazı kritik kararları da burada aldı. Savarona, uzun yıllar farklı fonksiyonlarda kullanıldı.

Bir dönem cumhurbaşkanlığı/ protokol yatı, ardından eğitim gemisi; daha sonra sivil/protokol amaçlı dönemler… Fırtınalar gördü, onarıldı ve yeniden denize döndü… Seyre çıkmadan hemen önce kısa bir sohbet etme fırsatı bulduğumuz Selçuk Bayraktar, Savarona'nın başarılı bir projeyle yenilenmesinin önemine dikkat çekti. Büyük tarihî değeri olan bu eserin, aslına sadık kalarak modernize edilip yeniden Türkiye'nin kullanımına kazandırılmasının hem sembolik hem de stratejik bir değer taşıdığını vurguladı.

TEKNOFEST DENİZLE KUCAKLAŞTI

Savarona'daki seyir boyunca T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Elvan Kuzucu Hıdır ile de konuştuk: TEKNOFEST'in ilk kez denizle kucaklaştığını, gençleri daha fazla projeyle ve yeni yarışmalarla daha kapsamlı desteklemek istediklerini anlattı. Sadece nostalji değildi gördüğümüz, aynı zamanda sağlam bir mühendislik programı. Savarona'nın özelliklerini ve kapsamlı yenileme sürecini, projeyi yürüten Millî Savunma Bakanlığı bünyesindeki İstanbul Tersanesi Komutanı Tuğamiral Recep Erdinç Yetkin ile de detaylı biçimde konuştum: Yetkin, omurgayı 'aslına sadakatle çağın emniyet ve seyir standartları' denklemine oturttuklarını belirtti. Yapısal güçlendirmelerle makine/ elektrik sistemlerinin baştan uca yenilendiğini, yangın ve can emniyeti düzeneklerinin güncellendiğini söyledi. Kısacası Savarona, hatıraya saygıyı korurken denize elverişlilik ve güncel güvenlik gereksinimleri açısından da çağdaş bir seviyeye taşınmış.