Türkiye'nin en köklü sivil toplum kuruluşlarından İlim Yayma Cemiyeti, 75. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle İstanbul Ataköy JW Marriott Otel'de anlamlı bir buluşmaya ev sahipliği yaptı.

Katılımcılar arasında İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Genel Başkan Yusuf Tülün ve çok sayıda basın mensubu yer aldı. Cemiyet, 'İlmin İzinde, İnsanlığın Hizmetinde' mottosuyla yeni bir döneme adım atarken, yalnızca geçmişin birikimini değil, geleceğe dair güçlü bir vizyonu da ortaya koydu. Yusuf Tülün'ün konuşması, bir hatırlatma niteliğindeydi:

İlim Yayma'nın hikâyesi sadece bir kurumun değil, bu toprakların ilimle kurduğu medeniyet bağının da hikâyesi. 1951 yılında, aralarında Mehmet Akif'in yakın dostlarından, Kurtuluş Savaşı gazilerinden ve dönemin münevverlerinden oluşan 68 kurucu, bu toprakların geleceğini yeniden inşa etme niyetiyle bir araya gelmişti. Bugün, o anlayışın eseri olan Cemiyet; 186 şube, 158 yurt ve 112 eğitim merkeziyle binlerce öğrenciye hizmet veriyor.

Kuruluşundan bu yana yürüttüğü burslar, yurt hizmetleri, eğitim projeleri ve gönüllülük faaliyetleriyle, Türkiye'nin eğitim seferberliğinin en sessiz ama en istikrarlı unsurlarından biri durumunda. 1965 yılında yönetim kurulunun aldığı kararla, Yüksek İslam Enstitüsü'nden mezun olacak üç çalışkan öğrencinin, doktora yapmak üzere Londra, Paris ve Bonn'a gönderilmesi, o dönemden günümüze uzanan gelecek vizyonunu ortaya koyuyor.

Nitekim İlim Yayma Vakfı tarafından kurulan İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi günümüzde akademik çalışmalarıyla Türkiye sınırlarının ötesinde etkinlik oluşturmayı hedefliyor. Benim dikkatimi çeken ve önemsediğim iki husus daha var: Türkiye genelindeki şubelerde ortaokul ve lise düzeyindeki öğrencilerle 'Marifet Okulu Programı' uygulanıyor. Ayrıca İstanbul'da hukuk, tıp ve psikoloji bölümü öğrencilerine yönelik başlatılan kariyer programlarını Anadolu'daki şubelerle modellemek için çalışmalar sürdürülüyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, babası Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş'tan aldığı kültür mirasıyla İlim Yayma Cemiyeti'ne sahip çıkan önemli isimler arasında. Programda söz alan Bilal Erdoğan 'İlmi vicdanla birleştirme' ilkesini vurgularken, Gazze'deki insanlık dramına da değindi, İsrail'in yol açtığı yıkımın uluslararası hukuk önünde tazmin edilmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan, "Bir milletin geleceği, sadece bilgiyle değil; adalet, merhamet ve sorumlulukla şekillenir" diyerek, ilmin insanlıkla buluştuğu bir dünya idealini öne çıkardı. Türki devletler ve Türkiye'nin gönül coğrafyasıyla kurulan güçlü bağların altını çizdi.