Erdoğan'ın çabası son şans olabilir

Rusya ve Ukrayna arasındaki kriz bütün Avrupa'yı içine çekebilecek bir ölçekte büyüyor. Sınıra 100 bin asker yığan Rusya'nın Ukrayna'yı her an işgale başlayabileceği düşünülüyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Sovyetler Birliği'nin dağılmasını tarihin en kötü olaylarından biri olarak nitelendirmiş ve büyük bir uygarlık olarak değerlendirdiği bu birliğin farklı bir isimle de olsa canlandırılması için elinden geleni yapacağını ortaya koymuştu. Rusya, güney sınırındaki komşusu Ukrayna'yı stratejik önemde görüyor ve Batı'nın buradaki nüfuzunu artırmasını savaş nedeni sayıyor. Rusya'yı dengeleyebilecek tek güç olan ABD Başkanı Joe Biden ileri derecede kötü bir kriz yönetimi gösteriyor. Biden muhtemelen en başarısız ABD başkanlarından biri olarak tarihe geçecek. Biden, Rusya'nın Ukrayna topraklarında yapacağı sınırlı bir operasyona sert tepki vermeyeceği gibi çok tuhaf bir açıklamaya imza atmıştı. Daha sonra bu gafını toparlamaya çalıştı. Ancak Putin de herhalde karşısında bu kadar acemice davranan bir ABD yönetimi beklemiyordu.ABD'nin berbat yönetimi ve uluslararası konulardaki etkisizliği Ukrayna ile sınırlı değil. Washington'ın sesi neredeyse hiçbir yerde duyulmuyor. Amerikan askerlerinin Afganistan'dan çekilmesi tam bir trajediye dönüşmüştü. NATO ittifakının Avrupalı üyeleri arasında da büyük bir çatlak var. Ukrayna'ya C-17 uçaklarıyla silah sistemlerini kaydıran Birleşik Krallık dışında hiçbir ülke Rusya karşısında net duruş ortaya koyamıyor. Birleşik Krallık, Rusya ile arasını bozmak istemeyen Almanya'nın hava sahasını kullandırmaması nedeniyle Danimarka ve Polonya üzerinden Ukrayna'ya uçak gönderebildi. Avrupa ordusu konusu açılınca mangalda kül bırakmayan Avrupalıların sesi neredeyse hiç çıkmıyor. Uluslararası aktörlerin bu kadar çekingen ve etkisiz kaldığı bir ortamda Cumhurbaşkanı Recep