Dünya liderleri, her yıl olduğu gibi bu eylül ayında da New York'ta bir araya geldi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu ve liderler zirvesi, küresel siyasetin nabzını tutmak açısından eşsiz bir platform. Bu yılki zirve ise hem içerideki yoğun gündemi hem de liderler arasındaki ikili temaslarla daha önceki yıllardan çok daha kritik bir atmosferde geçiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kalabalık bir heyetle New York'a geldi. Türkevi'nin önünde kendisini bekleyen vatandaşlarla sohbeti, sadece sıcak bir görüntü değil, aynı zamanda Türkiye'nin diaspora ile bağlarını güçlü tuttuğunun bir işaretiydi. Türkevi binası, IC Holding bünyesindeki IC İçtaş tarafından inşa edilmiş, modern yapısıyla BM binasının hemen karşısında yer alıyor. Çok sayıda liderle gerçekleştirilen kabullerin merkezi olan bu stratejik konum, Türkiye'nin diplomatik görünürlüğünü arttırıyor.

ÇALKANTILI GÜNDEM VE ÇELİŞKİLER

Genel Kurul'un iki ana başlığı: Ukrayna-Rusya savaşı ve Gazze'deki insani dram. Birleşik Krallık, Fransa, Avustralya ve Kanada'nın Filistin'i tanıma kararları, küresel siyasette yeni bir sayfa açıyor. Bu gelişme, İsrail ve ABD üzerindeki baskıyı arttırıyor. İsrail saldırılarının ABD'nin imajını yıprattığı artık Amerikan medyasında bile sıkça yazılıyor. Erdoğan, BM kürsüsünde Gazze konusundaki net tutumuyla Türkiye'nin insani duyarlılığını güçlü biçimde ortaya koydu. Donald Trump'ın zirve günlerinde yaptığı çıkışlar, uluslararası atmosferi daha da gerdi. ABD'ye gelen yetenekli kişileri kapsayan vizenin ücretini bir anda 100 bin dolara çıkarması, göçmen karşıtı söylemlerini yeniden gündeme taşıdı. Göç üzerine kurulmuş bir ülkenin içine kapanma eğilimine girmesi, 'Amerikan rüyası' fikriyle çelişiyor. Öte yandan Trump'ın İsrail'e verdiği koşulsuz destek hem ABD kamuoyunda hem de uluslararası kurumlarda ciddi tartışmalara yol açıyor. Bununla birlikte Afganistan'a dönük 'Bagram üssü' tehdidi ve Venezuela ile tırmanan gerilim, Washington'un kriz üretmeye daha yatkın bir çizgiye kaydığını gösteriyor.

GÖZLER WASHINGTON'DA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temaslarının ardından Washington'a geçerek 25 Eylül günü Beyaz Saray'da Donald Trump ile bir araya gelecek. Bu, Trump'ın yeni döneminde yapılacak ilk kapsamlı ikili görüşme olacak. NATO zirvelerinde ayaküstü buluşmalar olmuştu ama böylesi geniş kapsamlı bir toplantı ilk kez gerçekleşecek. İstanbul Rum Patriği Bartholomeos da ABD temasları kapsamında şu anda New York'ta. Buraya gelmeden önce Beyaz Saray'da Trump ile de görüşmüştü. Trump-Erdoğan görüşmesinde öne çıkacak başlıklar: · Savunma ve güvenlik: Türkiye'nin F-16 alımlarının hızla netleşmesi ve F-35 programına dönüş talebi masada olacak. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler'in açıklamaları, Türkiye'nin Suriye'de YPG'ye karşı kararlılığını vurgularken, İsrail'in Suriye operasyonları da Türk tarafının tepkisini gündeme getirecek. 58 yıl aradan sonra Suriye'nin yeni Devlet Başkanı'nın El Şara ile burada ilk kez temsil ediliyor olması da önemli bir gelişme. · Orta Doğu dengeleri: Gazze meselesinde Türkiye'nin insani ve siyasi duruşu, Erdoğan-Trump görüşmesinin ana eksenlerinden biri olacak. Son dönemde 'Türkiye-İsrail arasında doğrudan çatışma riski' tartışmaları, görüşmenin arka planını daha da kritik hâle getiriyor. · Ekonomi ve ticaret: Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Amerikalı muhatapları ve şirketlerle temaslarda bulunacak. Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacminin arttırılması hedefleniyor.