Dünyada enerji geçişi artık yalnızca çevre politikalarının değil, aynı zamanda ekonomik bağımsızlığın ve bölgesel etkinliğin en belirleyici unsuru hâline geldi. Fosil yakıtlardan yenilenebilir kaynaklara yönelen bu büyük dönüşümde Türkiye'nin güçlü oyuncuları arasında artık bir isim öne çıkıyor: Eksim Holding.

1986 yılında ihracat odaklı mütevazı bir ticari girişim olarak yola çıkan Eksim, bugün enerjiden gıdaya, girişimcilikten bölgesel kalkınmaya uzanan geniş bir ekosisteme sahip. 10 bini aşkın kişiye istihdam sağlayan grup, yalnızca Türkiye'de değil, yakın coğrafyada da ciddi bir ekonomik diplomasi yürütüyor. Holding, 1 GW'ı aşan kurulu güce sahip Eksim Enerji, 6 ilde hizmet veren Türkiye'nin 2. en büyük elektrik dağıtım şirketi Dicle Elektrik, un sektörünün ikonik markası Sinangil'i bünyesinde barındıran Eksun Gıda, Cafe & Bakery alanında hizmet veren Aslı markasını ve 19 girişim ile 9 girişim fonuna yatırım gerçekleştiren Eksim Ventures şirketlerini bünyesinde bulunduruyor.

Eksim Holding'in enerji kolu olan Eksim Enerji, sektörde özel bir yere sahip. Tamamı yenilenebilir kaynaklara dayanan 13 enerji tesisiyle 1 GW'ı aşan kurulu güce ulaşan şirket, 3 GW'lık dev bir portföyü yönetiyor. Yalnızca yurt içinde değil, Gürcistan ve Ukrayna gibi stratejik bölgelerde de güçlü bir varlık gösteriyor.

Bu yatırımların anlamı yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik. Türkiye'nin enerji sektöründeki bilgi birikiminin ve mühendislik kabiliyetinin bölgeye taşınması, ülkemizin 'yumuşak gücünü' de pekiştiriyor. Gürcistan'daki yatırımlar, bu açıdan Türkiye'nin Kafkasya'daki ekonomik ayağını güçlendiren en somut örneklerden biri.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan'ın Gebele şehrindeki -benim de takip ettiğim- Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi'nde Türkiye'nin bu hedeflerinin altını çizmişti. Eksim Holding'in Gürcistan'ın Acara bölgesinde hayata geçirdiği Khelvachauri-I ve Kirnati hidroelektrik santralleri, 250 milyon dolarlık dev yatırımın parçası. 7 rüzgâr ve 3 güneş santralini kapsayan bu portföy, 250 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılıyor. Yaklaşık 1 milyar dolara ulaşacak toplam yatırım hacmi, yalnızca Gürcistan ekonomisine değil, Türkiye'nin bölgesel etkinliğine de güç katıyor. Benzer biçimde Ukrayna'daki 420 MW'lık enerji portföyü, savaşın gölgesinde yeniden inşa edilen bir ülkeye sürdürülebilir enerji altyapısı kazandırıyor. Bu yatırımlar, Türkiye'nin 'üreten, inşa eden ve dönüştüren bölgesel güç' kimliğini destekliyor.